Nöbetçi Eczaneler
Bir anlamda uzun bir süreden beklenen şey oldu. Siirt Üniversitenin iktisadi işletmesinde ki yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı. Rektörlük bu iddiaların ön incelemesini yaptı ve kayda değer bir şeyler bulmuş olmalı ki inceleme ve soruşturma komisyonu kurdu. Umarım bu komisyon, ülkemizde ki diğer bazı komisyonlarda olduğu gibi gerçekleri ortaya çıkarma yerine iddiaların unutulmasını sağlamak için işi uzun bir zamana yaymaz ve gerçekten yolsuzluk varsa ortaya çıkartır.
Suçluları ve varsa onları koruyanları ile denetim görevini yerine getirmeyenleri belirleyerek haklarında hak ettikleri idari ve adli işlem yapılmasını sağlar. Yani bir günah keçisi belirleme ile geçiştirmezler.
Yazının başında beklenen oldu dedim. Ona biraz açıklık getireyim. Rektör Prof. Dr. Sayın Nihat Şındakın yönetim tarzında doğru bulmadığım bazı yönler var.
Bunların başında akademisyenlerin ve personelin kendisi ile görüşememeleri ve sorunlarını anlatamamaları geliyor.
Bir sohbette bu konuyu açtım. Rektör yardımcılarının da hazır olduğu bu sohbette görev bölümü yaptığını ve kimsenin görevine müdahale etmediği cevabını verdi.
Kendileri ve sayın rektör yardımcıları hatırlayacaklardır bende kendilerine “ Bu güzel ama eksik bir yöntem. O görev bölümünde yer alan ve hizmetten yararlananların da görüşlerini de almanız gerekir. Hiç bir birim amiri gelip kendiliğinden bu işi yapmadım veya yanlış yaptım demez.” Diye cevap vermiştim.
Keşke haklı çıkmasaydım. Ama dediğim çıktı. Sevgili rektörümüz makamını cam fanusa çevirmemiş olsaydı, bu iddialara neden olan gelişmeler olmayacak ve en bunlar kadar önemli gördüğüm akademisyen göçü gerçekleşmemiş olurdu.
Yalnız benim bildiğim çok sayıda akademik personel uygun ortam bulamadıkları, rektörle görüşüp dertlerini, projelerini anlatacak muhatap bulamadıkları için başka üniversitelere gittiler.
