Osmanlı İmparatorluğu döneminde bile bilinen ve hatta Paris’te sürgünde olan şehzadeye gönderildiğini tarihi belgelerden öğrendiğimiz kara kovan Pervari balımız var.
Bu baldan çeşitli gıda ürünleri üretip ek katma değer elde ediyor muyuz?
Tek kelime ile hayır.
Bırakın yeni ürün üretmeyi balla birlikte doğal olarak kovanlardan elde edilen, polen ve arı sütü bile elde edemiyoruz.
Tabiri caizse dillere destan fıstığımız var. Her geçen yıl rekoltesi artan besleyici değeri yüksek fıstığımızı nasıl değerlendiriyoruz?
Fıstıktan mamül ürün üretip elde ettiğimiz geliri katlayabiliyor muyuz? İlimizin ekonomisini daha da güçlendiriyor muyuz?
Tek kelime ile hayır.
Zahmete girmeden fıstığı olduğu gibi satarak çok daha az bir gelirle yetinmeyi tercih ediyoruz. Bir tek büyük bir zahmetmiş gibi kavlamakla iktifa ediyoruz.
Bol sulu, meyhoş bir tada sahip Zivzik narımız var. Bunun suyunu çıkarabiliyor muyuz?
Bazı yörelerde olduğu gibi lokum, köme gibi ürünlerde değerlendirip, elde ettiğimiz geliri arttırmak için bir çaba içerisine giriyor muyuz?
Tek kelime ile hayır.
Çok kaliteli bir sumağımız var. En basitinden bunun ekşisini bile üretmekten aciziz. Sumağı tane olarak veya öğüterek çok ucuz bir fiyata satıyoruz.
Umarım bir gün bu ve benzeri ürünlerimizi değerlendirdiğimiz günleri de, ilimiz ekonomisinin de güçlendiğini de görürüz.