Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Hocamın başucuna doğmayan güneşi neyleyim?”

İsmail Fakirullah Hazretleri Hicri

İsmail Fakirullah Hazretleri Hicri 1067 yılında dünyaya gelmiştir. Genç yaşta babasını kaybetmiş, kendisi Müderrislik ve İmamlık yapmıştır. 40 Yaşında kemale ermiştir. İsmail Fakirullah Hazretleri bir yandan insanlara irşat ta bulunurken diğer yandan da beşeri ilimlerde de çok önemli bilim adamları yetiştirmiştir. Bunlardan biri de Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleridir. Hadis ve Fıkıhta, tasavvuf ve edebiyatta, psikoloji ve sosyolojide, tıp ve astronomide ve pek çok bilim dalında büyük bir kudret ve yetenek göstermiştir.

İbrahim Hakkı Hazretleri hocası vefat edince onun için bir türbe yaptırmıştır ve ayakucuna defnedilmeyi de vasiyet etmiştir. Türbe bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki küçük oda ve bir hol ile sekiz köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden oluşmaktadır. Türbeyi esas farklı kılan ışık düzeneğidir. İbrahim Hakkı Hazretleri ahirete intihal eden hocasının aziz hatırasına ithafen 18.yy da Tillo’nun 3km doğusundaki tepenin üstüne, bugünkü ismiyle Ka’latül Üstat ta harçsız olarak bir taş duvar inşa etmiş ve ortasına da 40x50cm açık bir pencere bırakmıştır. Böylece Türbenin kulesi ile tepedeki duvar arasında ışık irtibatını sağlamış olur.

Bu düzenek sayesinde gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde, tepeden doğan güneşin ilk ışıkları Türbenin kulesine, oradan da kırılarak Türbenin penceresinden girerek İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu yaklaşık 5 dakika aydınlatır. Bu hadiseyle ilgili İbrahim Hakkı Hazretleri “yeni yılda doğan ilk güneş hocamın başucunu aydınlatmazsa ben o güneşi neyleyim” sözünü söyleyerek hocasına olan saygısını göstermiştir. Yılda iki kez güneşin ilk ışıklarını hacasına armağan eden İbrahim Hakkı Hazretleri gelecek nesillere de hoca-talebe, ilim maneviyat ilişkisinin güzel bir örneğini göstermiştir.

1960 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında ışık düzeneği zarar görmüş ve işlerliğini kaybetmiştir. 2011 yılında Siirt Vali’liğinin yapmış olduğu çalışmalar neticesinde ışık hadisesi tekrar işlevsel hale getirilmiştir.

Seni Gidi Kopyacı :)))