Daha önce gönderdiğimi mektubu yayınlamanız nedeniyle öncelikle okuyucularınıza duyduğunuz saygı gereği sesini duyurmasına imkan verdiğiniz için teşekkür ederim.
En geç bir ay içerisinde Siirt’in umudu olan üniversitenin yeni rektörü belli olacak. Üniversite yalnız bürokrat ve siyasetçileri değil her vatandaşı yakından ilgilendiriyor. Çünkü üniversite bir anlamda bir kentin geleceğidir. Bu nedenle bir dönem üniversitede görev almış bir kişi olarak bende nasıl bir rektör istediğimizi dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle şunu belirteyim, edindiğim bilgilere göre rektör olabilmek amacıyla 20 civarında akademisyen başvuruda bulunmuş. Bunların büyük bir kısmı hemşerimiz. Çok az bir kısmı Siirtli değil. Siirtlilerin sayısının fazla olması sevindirici ama işin birde aması var.
Bu bilgiyi de verdikten sonra nasıl bir rektör istediğimizi maddeler halinde sıralayalım:
1.Bilim dünyasında saygınlığı olan bilinen tanınan, medeni cesareti olan bir isim olmalıdır. Şunu unutmayalım isminin başında “Prof.” Ünvanını taşıyan herkes aynı değildir.Nice profesörlerin küçük bir topluluğun karşısında konuşmaktan aciz olduğunu çok gördük, kiminin de hırsızlık malı makale ve kitap yazdıklarını çok duyduk.Yine kiminin birkaç kişilik bir çevre dışında tanınmadığını biliyoruz. Ama kiminin, örneğin Prof.Dr.Vefik Arıca’nın geniş bir çevresi ve bilim dünyası ile medyada büyük bir ağırlığı var. Bu durumdan ilimiz ve üniversitemiz büyük ölçüde yararlanacaktır,
2.Siirt sevdalısı olmalıdır. Siirt için fedakarlık yapabilmelidir. Bu sözüm özellikle il dışından rektörlük için başvuran hemşerilerimize. Üniversitemiz 2007 yılında kuruldu. Aylar hatta yıllar boyu öğretim üyesi arayışımız sürdü. Sizler o zaman neredeydiniz? Memleket sevdası memlekete hizmet bu gün mü aklınıza geldi? Bazı fakültelerimiz öğretim üyesi bulunamadığı için bir iki yıl geç açıldı. Bir çoğunuza da haber verildiğini o zamanlar duyuyorduk. Tabii ki branş itibariyle burada görev yapabilecek konumda olanları kast ediyorum.
3.Rektörün akademisyen, üniversite personeli ve öğrencilerle yakın diyalog kurabilmesi gerekiyor. Ancak en az bunun kadar gerekli bir diyologta halkla yani kentle kurulabilmelidir. Bu konuda göreve başladığı günden bu yana Prof.Dr.Vefik Arıcanın sergilediği tutumun hepimizin takdirini topluyor.Bu güne kadar bu diyaloğun kurulduğu söylemek yanlış olur.Maalesef kentle üniversite arasında bir kopukluk mevcut.
4.Rektörün gününü gün eden değil, geleceğe damga vurmak isteyen bir yapısı olmalıdır.Bu memleketin sıcağını çekmeyen ayakkabıları çamurunda kirlenmeyen halktan kendisini üstün gören yapıdaki kişilerin bunu yapmaları mümkün değildir,
5.Rektör iyi bir organizasyon kabiliyetine sahip olmalıdır. Yerel ulusal ve uluslar arası etkinliklerle üniversitenin gelişimini sağlamalı ve Siirt’in tanıtımına katkıda bulunmalıdır. Bu konuda Prof.Dr.Vefik Arıca’nın yaptığı iki etkinliği hepimiz hatırlıyoruz.