PROF.DR ARICADAN TEŞEKKÜR MEKTUBU BU BİR VEDA DEĞİLDİR

Yalova Üniversitesi Tıp Fakültesi kurucu dekanlığına atanan hemşerimiz Prof.Dr Vefik Arıca bir teşekkür mesajı yayınladı. Bir insanın kendi memleketine veda edemeyeceğini belirten Prof.Dr.Arıca bu nedenle bu atamanın bir veda sayılamayacağına vurgu yaptı.

Aynı zamanda Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi kurucu dekanlığını başarılı bir şekilde yürüten Prof. Dr.Arıca mesajında, görev yaptığı süre içerisinde gerçekleştirdiği faaliyetleri anlatarak, bunların gerçekleştirilmesinde Siirtlilerin kendisine büyük ilgi gösterdiklerini ve destek verdiklerini belirterek, bundan dolayı  kendilerine teşekkür etti.

Prof.Dr.Arıcanın mesajı şöyle

TEŞEKKÜR

Doğup büyüdüğüm, doğduğumda ilk nefesimi aldığım memleketim Siirt..

İlk, orta ve liseyi Siirt’te okuduktan sonra, İstanbul ve yurt dışında belirli akademik çalışmalarımı tamamladım. Sonra Profesör olarak ve Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı olarak memleketim Siirt’e 25 yıl sonra göreve geldim ve yaklaşık 2.5 yıldır  bu görevi sürdürdüm.

Bu süre zarfında yaptıklarımı kısaca özetlemek isterim.

• Göreve atanır atanmaz hiç zaman kaybetmeden Tıp Fakültesine öğrencilerimizi aldık ve gerekli dosyaları hazırladık, şuan 1,2 ve 3.sınıf olmak üzere toplam 93 öğrencimiz bulunmakta ve misafir öğrenci olarak Van’da okumaktalar.
• İki buçuk yıllık görev süremin son 1.5 yılı Pandemi dönemi olmasına rağmen göreve atandığım ilk günden itibaren ilk aylarda büyük çoğunluğu İstanbul, Ankara olmak üzere yaklaşık 150 civarı Doçent ve Profesör hocalarımızı Siirt’e davet ettik, Siirt’in tanıtımını yaptık, ilgili kişilerle görüştürdük, misafir ettik ve Siirtimize gelmeleri konusunda elimdeki tüm imkanları kullandım, kullanmaya da devam ettim.
• Pandemisiz geçen ilk 1 yılda paydaşlarımızla birlikte 1.Siirt Tıp Zirvesi rekor katılımla 1.600 öğretim üyesinin katılımıyla Siirt tanıtımı ve Siirt Tıp Fakültesi ile ilgili oturumlar ve bilimsel çalışmalar sunuldu.
• Daha ilk kongremiz olan 1.Siirt Tıp Zirvesinden hemen 4 ay sonra 2.Siirt Tıp Zirvesi niteliğinde Siirt Acil Tıp Kongresi gerçekleşti. Acil Tıp Kongresine Türkiye’nin neredeyse her ilinden öğretim üyelerinin katılımıyla 1.100 kişi ve iki gün sürdü ve Siirt’in tanıtımına katkı sağlamaya çalıştık.
• 450 yataklı Siirt Devlet Hastanesini Sağlık İl Müdürlüğü ile ortaklaşa çalışarak üçüncü düzeye taşıyarak Eğitim ve Araştırma Hastanesine dönüştürüldü ve ek 500 yataklı hastaneyle beraber kısa vadede toplamda 950 yataklı Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi için Tıp Fakültemiz olarak çalışmalar başlatıldı.
• Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesine Kadın Doğum 4, Kardiyoloji 1, Beyin Cerrahisi 1, Ortopedi 2, Anestezi ve Yoğun Bakım 2, Kulak Burun Boğaz 1, Göz 1, Genel Cerrahi 3, Aile Hekimliği 1, Radyoloji 1, Çocuk Sağlığı 2, Dahiliye 1, Histoloji 1, Fizyoloji 1, Biyofizik 1, Tıbbi Biyoloji 2, Mikrobiyoloji 1, Anatomi 1, Biyokimya 2 olmak üzere ataması yapılmış veya devam eden 29 Dr Öğretim Üyesi, Doçent ve Profesör olarak görev yapmaktadır.

 

Ataması gerçekleşen öğretim üyelerinden şimdiye kadar tek istifa olmadı.

Öğretim Üyeleri İstanbul, Ankara, Giresun, Siirt, Diyarbakır, Samsun, Konya, Uşak, Mersin, Kahramanmaraş, Elazığ illerinden ilimize gelmişlerdir.

• Tıp Fakültesine Temel Bilimler, Dahili Bilimler ve Cerrahi Bilimler Başkanlığına birer Profesör atandı. Dekan yardımcısı olarak 2 öğretim üyemizin ataması gerçekleşti. Fakültemize deneyimli ve tecrübeli bir Fakülte Sekreteri atanarak Fakülte idari kadrolar oluşturuldu.
• Tıp Fakültesi için gerekli Morfoloji Binası mimari çalışmaları ve çizimi Yapı işleri daire başkanımızın da katkılarıyla tamamlanmış olup önümüzdeki süreçte Rektörlük bünyesinde bina temel atma çalışmaları devam edecektir.
• Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde devam eden Sağlık Turizmi ile ilgili dernek çalışmalarına bölge adına katkılar sunduk.
• İlimizin tanıtımına katkı sağlayacak Ulusal ve Yerel gazetelerde ve televizyon programlarında bilimsel yorumlarımı ve çalışmalarımı ortaya koyarken memleketimiz ile ilgili tanıtımına katkı sağlayacak cümleler kullandım ve Siirtli olduğumu gururla söyledim.
• Hastanede çalışan öğretim üyelerimiz ile akademik çalışmalar ve kitap yazma projelerine katkılar sunduk. Gerekli motivasyon maksimum düzeyde tutulmaya çalışıldı.
• Siirt ilimizde bir ilk olan Tıp öğrencilerinin eğitiminde bir çığır açacak ve 2 öğretim üyemiz tarafından ulusal PATENT alındı ve uluslararası Patent için süreci başlattık. Siirt’ten ilk Tıp alanında Patent çıkması yerel ve ulusal medyada ses buldu.
• Pandemisiz geçen ilk yılda lise son sınıf öğrencilerine “Kariyer Planlama” konulu Tıp mesleği ile ilgili bilgilendirmelerde bulunarak meslek seçimi konusunda deneyimlerimizi aktardık.

 

Şuan için ilk aklıma gelenleri sıralamaya çalıştım.

Siirt’te olduğum zamanlarda halkın içinde her kesimle vakit geçirmeye çalıştım ve sorunlarla birebir ilgilenmeye çalıştım.

Bu bir veda değil aslında, insan ilk nefes aldığı baba topraklarından vazgeçebilir mi?Ben elimden geldiğince, şartlar el verdikçe yıllar sonra geldiğim memleketime katkılar sunmaya çalıştım, evet biliyorum Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Tıp Fakültesi kurmanın zorlukları var, doçent profesör hocaları buralarda tutmanın zorlukları var ama şuan oluşturduğum kurucu kadro ve sistem bundan sonra gelecek olan çalışmalarda yıllarca temel olacaktır.

2.5 yıllık süreçte bana katkısı olan, desteği olan öncelikle Valimize, siyasilere, kurum amirlerine, Üniversite yönetimine, STK’lara, çalışma arkadaşlarıma, benim davetimi kırmayıp ilimize görev yapmaya gelen Öğretim üyelerimize, hastane sağlık çalışanlarına, Sağlık Müdürlüğüne ve çalışanlarına, benim her zaman yanımda olan Yerel medya ve basın mensuplarına, en önemlisi de beni her zaman motive eden halkımıza, yakın dostlarıma, özellikle bu süreçte aileme teşekkürü bir borç bilirim.

Beni unutmayın!

Ben sizleri, Sirtlileri, misafirperverliğinizi, sıcaklığınızı, dostluğunuzu, baba toprağını unutmayacağım!

Yalova’da kapım herkese açık.

ALLAH’a emanet olun.