On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayına giriyoruz. Ramazan ayını yalnızca gün boyu aç ve susuz kaldığımız, geceleri de başta teravih namazları olmak üzere ibadetlerimizi bir tık arttırdığımız bir ay olarak görmemeli ve onu dar bir perspektifte değerlendirmemiliyiz.
Evet Ramazan ibadet ayıdır. Ama aynı zamanda bir muhasebe, bir empati yapma ve bir yardımlaşma ayıdır.Buayda hepimizin öncelikle hayatını, yaşam tarzını bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor. Ben neyim? Ne yapıyorum? Neleri eksik bırakıyorum? Gibi soruları kendisine sorması ve gerçekçi bir şekilde değerlendirmesinde büyük yarar vardır.
Bu değerlendirmenin ortaya çıkarttığı sonuca göre de hatalarından dönmeli ve eksikliklerini gidermelidir. Bir daha eksik bir şey bırakmamaya kendi kendisine söz vermelidir. Yani bir anlamda gerçek bir tövbeyi kendi içinde yapmalıdır.
İkinci bir konu yardımlaşma ayıdır. Ancak yardımlaşma yapabilmek için de öncelikle empati yapmak gerekiyor. Kendimizi yoksulun, garip gurebanın yerine koymamız, onların bu Ramazan ayını hangi zorluklarla geçirdiklerini düşünelim. Gözlerimizi birkaç dakikalığına kapatıp bunları bir bir hayal edelim.
Bunu gerçekçi bir şekilde yaptığımız takdirde mutlaka yardımlaşma konusunda daha duyarlı olacağız. En azından Ramazan ayında, imkanları ölçüsünde bir ya da birkaç aileyi sahiplenmiş olur.
Özetle Ramazan ayını yanlıca ibadet yaptığımız bir ay olarak görmemeli, çevremize daha duyarlı olmalıyız. Ramazanı gerçek bir şekilde idrak edelim.Bu ayı bir fırsat olarak görelim, değerlendirelim.