Romatoid artrit, Türkiye’de erişkin nüfusun yüzde 0,5-1’ini etkileyen kronik iltihaplı bir romatizma türüdür. Kadınlarda, erkeklere göre iki kat daha fazla görülen romatoid artritin gelişimine etki eden risk faktörleri arasında genetik yatkınlık ve sigara kullanımı yer almaktadır. 12 Ekim Dünya Artrit Günü kapsamında romatoid artrite ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı.
“Eklem şikayetleriniz 6 haftayı aşkın süre devam ederse risk altında olabilirsiniz”
Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu romatoid artritin tanısının esas olarak klinik değerlendirme ile konulduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Özellikle simetrik olarak eklemlerde ağrı, şişlik ve hassasiyet veya bir saati aşan sabah tutukluğunun olması durumunda romatoid artrit tanısı düşünülmelidir. Ailenizdeki birinci derece akrabalarda romatoid artrit var ise, bu diğer aile bireylerine yaklaşık üç kat daha yüksek risk olarak yansımaktadır. Eğer bahsedilen eklem şikayetlerinden sizde var ise, doktorunuzla görüşmelisiniz. Eklem sorunlarına ek olarak, bazı laboratuvar testleri tanıda yardımcı olabilir. Akut faz yanıtı denilen kandaki iltihap göstergelerinin yüksekliği ve bazı otoantikorların (romatoid faktör, anti-CCP) varlığı tanının konulmasına yardımcı olabilir.”
Romatoid artriti olan veya olduğundan şüphelenen bir birey neler yapmalı?
Romatoid artrit gibi iltihaplı eklem romatizmaları kronik seyirli olduğundan uzun süreli tedavi gerektirir. Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, hastaların öncelikle durumlarının düzgün takip edilebilmesi için bir romatoloji doktoru ile iletişime geçilmesinin ve tedaviye olabildiğince erken başlanmasının öneminin altını çizdi. Hastalığı ağırlaştıran ve romatoid artritin yanı sıra kalp damar hastalıklarına da olumsuz etkisi olan sigaranın kullanılmaması gerektiğini belirten Kaşifoğlu, romatoid artrit hastalığı hakkında daha çok bilgi almak için Türkiye Romatoloji Derneği’nin hazırladığı RomatizmaTV gibi bilgilendirme platformlarından faydalanmayı da önerdi.
”Romatoid artrit için geliştirilmiş tedavi seçenekleri mevcut”
Romatoid artrit hastalığı için geliştirilmiş tedavi seçeneklerinin eski yıllara göre çok daha fazla olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, “Hem hastalığın klinik bulgularının iyileştirilmesi, hem de eklemlerde kalıcı hasar gelişmemesi için tedavide geç kalınmamalı. Başlangıç tedavisi için kullanılan daha geleneksel tedavilerin yanı sıra hedefe yönelik küçük moleküller olarak tasarlanan tedaviler, romatoid artrit hastalığının tedavisinde başarıyla kullanılmakta. Bu doğrultuda hastalara uygun tedavilerin seçilmesi ve hastaların yakın takip edilmesi başarılı tedavide kritik önem taşıyor” dedi.
Tedavi uyumu önemli bir nokta
Prof. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, romatoid artrit hastalığının kronik seyri göz önüne alındığında uzun süreli tedavinin hastalar açısından bir zorluk yaratabileceğini vurgulayarak, romatizmal hastalıkların tedavisi ile uğraşan bir romatoloji uzmanının izleminde kalmanın önemini hatırlattı: “Pek çok hastada tek bir tedavi yeterli olmayabilir. Birden fazla tedavi kullanımı tedavi uyumunu zorlaştırabilecek bir faktördür. Hem tedavide istenmeyen etkilerin takibi, hem de doz ayarlaması için belirli aralıklarla doktor kontrolü ve kan sayımı yapılması gerekebilir. Ancak hastalarımızın bilmesi gerekir ki, romatoid artrit hastalığı tedavi uyumu iyi olan hastalarda, geçmiş yıllara göre çok daha başarılı tedavi edilebilen bir hastalıktır.”
Lilly İlaç Medikal Direktörü Dr. Levent Alev, 12 Ekim Dünya Artrit Günü kapsamında romatoid artrit tedavisinde erken evrede tanının büyük önem taşıdığını belirterek “Lilly olarak 145 yıldır romatoid artrit dahil olmak üzere pek çok terapötik alanda yenilikçi tedavi seçenekleri geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini paylaştı.