Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Şal Şepiki Sahiplenelim

Bütün dünyada el emeği

Bütün dünyada el emeği göz nuru ürünlere ilgi artar ve gerçek değerleri ortaya çıkarılarak daha yüksek fiyatlara satılmaya başlanırken, bu durum ilimizde tam tersi bir manzara arz ediyor.Başta dokuma alanındakiler olmak üzere bütün el ürünlerimiz fabrikasyon ürünler karşısında bir bir yok oluyor.

1940 lı yıllara kadar dokunan ve ham bez adı verilen bir dokuma türünden bu gün söz etmek mümkün değil. Yine 1970 li yılların ortalarına kadar sembolikte olsa bir iki tezgahta dokunan kare şeklindeki desene sahip cecimler de bu gün artık yok. Geriye neredeyse son yıllarını yaşıyor diyebileceğimiz battaniye ile adeta yeniden küllerinden doğurtulmak istenen şal şepik kalıyor.

Her iki dokuma da saf tiftikten üretiliyor ve tamamen doğal. Ancak battaniyede son yıllarda gittikçe artan bir durumla karşı karşıyayız. Battaniye ustaları seri üretim battaniyelerle rekabet edebilmek amacıyla tiftiğe belli oranlarda elyaf yün katmaya başladılar. Fakat buna rağmen tezgah sayısı gittikçe azalıyor.15-20 yıl öncesine kadar 300 ler civarında olan tezgah sayısı günümüzde 50 lilerin bile altına düşmüş durumda.

Şal Şepike gelince, bu dokuma türü de 1980 lere kadar Eruh ve o zamanlar ilçemiz olan Şırnak’ta dokunuyordu. Ancak daha sonraki yıllarda bu kumaşı dokuyan usta sayısı, bir elin parmaklarından daha az sayıya düştü. Ta ki birkaç yıl öncesine kadar.  Nezahat İnan adlı usta öğretici ile Eruh Halk Eğitim Merkezi Müdürü Seyfettin Çelik’in üstün gayreti, ilçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çiftçi ile Kaymakam Murteza Dayanç’ın büyük destekleri ile bu dokuma türü kıraç topraklarda yeşerme gayreti içinde olan bir çiçek gibi yeşeriyor.

Mezapotomyanın bilinen en eski dokuma türlerinden birisi olan bu kumaş her geçen biraz daha tanınır hale geliyor. Nitekim çobanlık yaparken çizdiği tasarımlar sayesinde ünlü olan ve çoban stilist olarak tanınan Mustafa  Şahinde bu kumaşın tanıtımı için gönüllü olarak çalışacağını duyurdu. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Seyfettin Çelik’in gayretleri ile Eruha kadar gelen Şahin bu kumaşın nasıl dokunduğunu da inceledi ve bu kumaştan dikilmiş elbiselerle bir defile düzenlemek istediğini de belirtti.Bu arada hemen belirtelim, Şahin yalnız şal şepike değil Siirt’in tarihine, kültürüne ve doğal güzelliklerine de hayran kaldı.

Bizlerinde bu çoban stilistin gayretleri kadar gayret harcamamız gerekmiyor mu? O nedenle diyorum ki bizler bu kumaşa sahip çıkalım. Battaniyeyi koruyamıyoruz, bari bunu koruyalım.

Seni Gidi Kopyacı :)))