Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Siirt’in En önemli Sorunları

Cumhuriyet tarihi boyunca Siirt

Cumhuriyet tarihi boyunca Siirt tarihi tarandığında belli başlı sorunlar ön plana çıkmaktadır. Şehrin gündemini belirleyen gelişimini ve
kaderini etkileyen bu sorunların tespitini yapıp bunların nasıl çözüldüğünü ortaya koymak, Siirt’in gelişim tarihini de farklı açıdan ifade
etmektir. Bunun için uzun süre Siirt’i meşgul eden belli başlı sorunlar ve bunların nitelikleri ve sonuçları üzerinde durmak faydalı olacaktır.
Siirt Belediyesinin imkânları yetersizdi. Belediyenin temel görevleri arasında yer alan sorumlulukları da zorlukla yerine getirebiliyordu.
Örneğin Başkan Edip Turhan döneminde Kuyumcular Çarşısında çıkan yangında biri tuhafiye dükkânı, biri aktariye olmak üzere birçok dükkân zarar gördü. Yangına müdahale edecek Belediyeye ait bir yangın söndürme aracı olmadığından, yangın ilkel usullerle söndürülmeye çalışıldı. Yangın sonrasında halk toplanarak bir yardım kampanyası başlatarak belediye bir itfaiye aracı alındı.

Su ve kanalizasyon

Siirt şehrini en fazla mağdur eden ve en uzun süre meşgul eden temel sorunların başında su meselesi gelmekteydi 102. İnsanlar yıllarca Siirt’e suyun gelmesini özlemle beklediler. Suyun Siirt’e ulaşmasıyla birlikte Siirt’in tüm sorunlardan arınacağına ve şehrin “cennet” gibi bir yer olacağına inanılıyordu103. Bu durum şehirde büyük bir umut kaynağıydı. Bu umutla birçok girişimde bulunularak sorunun çözümü için büyük çaba gösterildi. Siirt şehrinin yanı başında Botan ırmağının coşkun suları akıp giderken, şehir eteklerinde doğan pınarlar Botan üzerinden bir şerit gibi çağlarken Siirtlilerin susuzluk çekmesi ve bu sorunun uzun bir süre çözülememesi, ciddi bir çelişkiydi104. Bu çelişkinin giderilmesi beklenende çok zaman aldı. Siirt’in etrafında akarsu kaynakları mevcuttu fakat Siirt’in kurulduğu coğrafi konum o su kaynaklarından yüksek bir noktadaydı. Bu suyu Siirt şehrinin bulunduğu konuma çıkararak şehre dağıtacak bir su şebekesinin kurulum maliyeti Siirt Belediyesinin ekonomik imkânlarının çok üzerinde olduğu için meselenin çözümü Ankara’da arandı. Hükümetin ilgisini çekerek ihtiyaç duyulan su şebekesi için mali kaynak teminine çalışıldı. Siirt’in su sorununun çözümünde ilk ciddi girişim 1927 yılında gerçekleşti. Siirt’ten oluşturulan bir heyet ve milletvekilleri kalıcı çözüm üretmek amacıyla Ankara’da girişimlerde bulundular. Bu girişlerin takibi ve olumlu sonuçlanması için de birçok kişi ve kurumun çabalarına rağmen Siirtlilerin arzu ettikleri sonuç elde edilemedi105. Su sıkıntısı devam etti. Bu sorunu ekonomik bakımdan çözmekte zorlanan Belediye, 16 Ocak 1929’da Siirt’in önde gelen vakıflarından (Âd ile Hanım vakfı) sağladığı kaynakla çözüm aradı106. Çabalar neticesiz kaldı, su meselesi halledilemedi. Siirtliler şehrin muhtelif yerlerinde bulunan sınırlı sayıdaki çeşmelerin başında gece yarılarına kadar devam eden su sıralarına girerler, evlerine taşıyacakları birkaç kap su için saatlerce beklerlerdi. Siirt’te su sıkıntısı yılın belirli dönemleriyle sınırlı değildi senenin her mevsiminde görülürdü107. Fakat özellikle sıcak yaz aylarında sıkıntının boyutu çok daha fazla olurdu. Siirt’in su ve elektrik sorununa çözüm üretebilmek için ilk etüt ve projeler 1935 yılında yapıldı. Siirt Belediyesi Macar mühendis Koveç’e bir proje hazırlattı. Projenin ana hedefi Botan ırmağı üzerine kurulacak bir santral ve vadideki yer altı sularının tespit edilerek şehre akıtılmasıydı. 760 bin lira ile 1939’da ihale edilen projeye katılım olmadı. Birkaç kez daha ihale edilmesine rağmen bir sonuç elde edilemedi108. 1940’lı yıllarda Siirt’in su sorununu çözmek için atılan adımlar yeterli olmadı. Şehrin birçok bölgesinde açılan yeni çeşmelerle halkın ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı. Susuzluk halkı mağdur etmekte ve buna çözüm üretilememekteydi. İçişleri bakanlığının talimatıyla valilik konuyu etraflıca görüştü109. Halk sabırla ve büyük bir umutla Botan suyunun geleceğini bekledi. Siirt’in su sorununu çözme adına ciddi girişimler de oldu110. Botan nehrini Siirt’e akıtmak şehrin su sorununu çözme adına tören yapıldı. İş makineleri getirildi. Fakat II. Dünya savaşının zor ve sıkıntılı şartları bu emek ve çabanın amacına ulaşmasını engelledi111. Bütün çabalar ve emekler boşa çıktı. 1944 yılında şehrin su ihtiyacını karşılamak için şehrin etrafında kuyular açılması için uzmanlar getirildi. Yapılan çalışmalar neticesinde şehrin ihtiyacının Ubeydullah Vadisi civarında açılacak altı kuyu ile karşılanabileceği tespit edildi. Bu kuyulardan dört tanesi açıldı. Buralardan çıkarılan su, borularla tek kanal halinde Tayyare alanındaki Cumhuriyet Caddesi üzerine inşa edilen kesme taştan yapılmış olan zarif bir çeşmeye ulaştırıldı. Bu çeşmenin dört bir tarafına musluklar takılarak halkın kullanımına sunuldu112. Fakat çeşmelerden akan su şehrin ihtiyacını karşılamıyordu113. Daha kalıcı ve köklü çözüm üretilmeliydi. 1945 yılında göreve başlayan yeni Vali Naci Kıcıman’dan halkın en önemli temel beklentisi su sorununun tamamen çözülmesiydi114. Hükümet halkın ihtiyacını gidermek amacıyla şehrin 25-30 kilometre yakınından geçen su kaynaklarını şehre taşımak için 1946 yılında etüt çalışmaları başlattı. Siirt’in etrafında akan Botan ve Kezer çayı aslında şehre oldukça yakındı. Buralara konulan motorlarla şehre su pompalandı. Fakat ortaya çıkan yıllık elli-altmış bin lira gibi işletme masrafını belediyenin karşılayamadı. Bu parayı halkın ödeme gücü bulunmadığı için halka fatura etme imkânı da yoktu. Onun için bu projelere harcanan para ve zaman boşuna gitti. Yeterli ödenek temini için yapılan yazışmaların uzaması çözümü daha da geciktirdi. Siirt basınının göstermiş olduğu takip ve hassasiyet ile Botan’dan su naklini sağlayacak proje için iki yıl sonra bir ödenek temin edildi116. Fakat umutlar devam etmesine rağmen sorun bir türlü kalıcı olarak çözülemedi117. Siirt’in su sorunu çözecek birçok girişim gerçekleştirildi fakat sonuç elde edilemedi. Siirtli sorunun çözülmesi için bütün kanal ve imkânları zorluyordu. Her bir çaba şehirde yeni bir umut doğuruyor fakat zamanla umut yerini hayal kırıklığına bırakıyordu. Halk konunun öneminin farkında ve ihtiyaç had safhada olduğu için ısrarla, sabırla çözüm bulunması için bekliyordu. 1950 yılından itibaren başlayan yeni bir arayış Botan’dan şehre su taşıyacak kapsamlı bir projenin önünü açtı118. 5 Şubat 1953’te Vali C. Tevfik Okyayuz’ın katılımıyla kalabalık bir heyet Botan’da yapılacak tesislerin temelini attı119. Aynı yıl Baykan’a su getirilmesi için de İller Bankasından tahsisat yapıldı120. Siirt’in su sorunu, 1954 yılından itibaren Botan suyunun Siirt’e taşınmasıyla çözülmeye başladı. Siirt’in birçok bölgesi suya kavuştu. Botan’da kurulan tesislerin arızalı olmadığı günlerde, Siirtliler Botan suyunu diledikleri gibi kullanabilmekteydiler121. Siirt’in su sorunu çözülmüştü. Siirt’in gelişmesi ve nüfusunun artışı da göz önüne alınarak kapsamlı ve kalıcı çözüm üretecek yeni arayışlar devam etti. Botan ve Dicle nehirlerinin birleştiği yerde incelemeler yapıldı122. Raporlar doğrultusunda baraj yapımına karar verildi. Siirtlilerin su ve elektrik sorunu tam olarak 13 Mayıs 1957’de Botan çayı üzerine inşa edilen baraj ve hidroelektrik tesislerinin hizmete girmesiyle mümkün oldu. Siirt için yapımı gerçekleştirilen bu tesis ile Siirt’e günde 2000 ton su ve 5000 kilowatt saat enerji verilebilecekti. Böylece Siirt’in onlarca yıldır devam eden önemli temel sorunlarından biri de çözülmüş oldu123. 1 Haziran 1957’den itibaren Siirt’e Botan Hidroelektrik Santralından su ve elektrik verilmeye başlandı. Siirt merkeze suyun getirilmesi sağlanmıştı fakat şehrin yeterli altyapısı olmadığından bu suyun dağıtımı için ihtiyaç duyulan şehir işi su dağıtım şebekesi yeterli değildi. Bu amaçla yapılan girişimler neticesinde Alan mahallesine su dağıtımı için ihtiyaç duyulan finansman temin edildi125. Fakat olası bir gecikmeye karşı belediye şehirde 1966 yılının yaz aylarında su sorunu yaşanmaması için kendi imkânlarıyla çalışmalara başladı. Siirt’in köylerindeki su sorunu bir süre daha devam etti. 1976’da Siirt’e bağlı köylerin %22,7’sinde yeterli içme suyu vardı. Köylerin %34’ünde hiç su yoktu. %43,3’ünde ise içme suyu yetersizdi. Bu rakamlar ülke geneline göre oldukça düşüktü. Siirt’in su meselesi çözüldükten sonra, önemli diğer bir sorunu olan kanalizasyon konusu gündeme geldi. Şehirde kanalizasyon sistemi kurulması için çalışmalar başladı. 1957’de İller Bankasından sağlanan 2,5 milyon lira ile ihale aşamasına gelindi128. Çok geçmeden kanalizasyon sorunun çözümü için önemli adımlar atıldı. Başlangıçta sınırlı fakat zamanla genişleyen bir kanalizasyon ağının kurulmasına başlandı. 1983 yılı itibariyle şehrin kanalizasyon şebekeleri ihtiyaca cevap verecek nitelikteydi. Kaynak: Doç.Dr. Şerif DEMİR

Seni Gidi Kopyacı :)))