Siirt’in yaşadığı sorunlardan birisi de trafik sorunudur. Trafik denildiğinde aklımıza hemen motorlu araçlar, trafik lambaları, yaya geçitleri ve benzeri şeyler gelir.
Oysa trafik olgusunun içinde yayaların gidiş gelişleri de yer alıyor. Hem de en az motorlu araçlar kadar.
Bu tespiti yaptıktan sonra motorlu taşıtlar ile yaya trafiğine kısa bir göz atalım.
Motorlu taşıt trafiğinin içinde bulunduğu içler acısı durum hepimizin malumu. Daracık cadde ve sokaklar. Her iki yanda park etmiş araçların yanına ikinci sıra parklar.
Geçit vermeyen kavşaklar… Artık neredeyse bir saati bulmaya başlayan uygun park yeri arayışları. Kısaca tam bir keşmekeş. İnsanı çıldırtan İstanbul trafiğinin bir benzeri bir trafik düzeni. Daha doğrusu düzensizliği.
Motorlu taşıtlar açısından durum bu kadar iç karartıcı iken yaya trafiğinde de durum daha farklı bir manzara arz etmiyor. Ötekinden de daha kötü.
Çoğu yerde kaldırım yok. Olan yerlerde de daracık ve düzensiz hiç bir standarta uymayan eğri büğrü kaldırımlar. Çoğuna kaldırım demekte zor.
O daracık kaldırımlara taşan ve onları daha da daraltan apartman girişleri. Bütün topluma yapılan haksızlık.
Korkuluk işaret konulmayan ve her biri adeta tam birer tuzak olan bodrum girişleri. Siirt ve Siirtliler bunu hak etmiyor. Bir an önce onları bu işkenceden ve çileden kurtarılması gerekiyor. Bu çağda bu durum kabul edilemez bir durum.
O nedenle bir an önce bu konuyu masaya yatırılmalıdır. Bir plan hazırlanıp sabırla uygulamaya konulmalıdır. Bunun için de kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği gerekiyor.
YORUMLAR