Siirt’te bir bayramı daha geride bıraktık. Bu bayramın asırlardan beri bu topraklarda kutladığımız bayramlardan ayrışan önemli bir yönü vardı. İki yılı aşkın bir süreden beri insanlığın üzerine bir karabulut gibi çöken pandeminin etkisini kaybetmeye başladığı bir döneme denk geldi.
Bu bayramda o tadına doyulmaz, kısa ama sıcak bayram sohbetlerine hasrettik,
Bu bayramda, bayramlaşmaya gittiğimiz evlerde yıllardan beri görmediğimiz tanıdıkları görmeye hasrettik,
Kısacası bu bayram birbirimize hasrettik.
Peki Siirt’te bu hasretimizi giderebildik mi ? Ya da başka bir deyimle bayramın gereğini tam anlamıyla yerine getirebildik mi?
Doğal olarak bu ve benzeri soruların net objektif bir cevabı olamaz.Çünkü kişiye göre değişkenlik gösteren ve ancak gözleme dayalı bir kanaatin paylaşılabileceği bir konu.
Üç gün boyunca gerek resmi bayramlaşmayı takip ve gerekse akraba ve dostların bayramlarını kutlamak amacıyla, gönün önemli bir bölümünü dışarıda geçirdim.Gördüğüm manzarayı yıllar önce çocukluğumdaki bayramlardaki manzara ve pandemiden önceki bayramlarla karşılaştırdım.
Sonuçta gözlemlerime dayalı olarak bende şu izlenim oluştu, bayramlaşma ziyaretlerinde çocukluk yıllarımdaki bayramların çok ama çok uzağındaydık.Sokaklar caddeler tenha, tek tük geçen insanlara rastlıyorsunuz. Çoğu kişi pikniğe veya civar illere gezmeye gitmeyi tercih etmiş. Ya da evinde ccep telefonu, televizyon veya bilgisayarın başında.
Bu bayramı geçtiğimiz pandemi dönemindeki bayramlarla da karşılaştığımızda biraz daha iyiydik. Çünkü doğal olarak o bayramların önemli bir bölümünde sokağa çıkma yasağı uygulanıyordu.
Sonuç itibariyle benim kanaatime göre layıkıyla kutlayamadığımız, o hep birlikte doya doya yaşamamız gereken sevinci yaşamadığımız bir bayramı geride bıraktık. Bundan sonraki bayramları bayram tadında yaşamamız dileğiyle geçmiş bayramınız kutlu olsun.