Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

YENİ SİİRT DİYOR Kİ ​NE ZAMAN KENDİMİZE GELECEK VE DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ?

Değerlerimizin değerini bilmediğimizi sık

Değerlerimizin değerini bilmediğimizi sık sık dile getiriyoruz. Ne insanlarımızın, ne tarihi ve kültürel eserlerimizin ve ne de ürünlerimizin değeri biliyoruz.İnsanlarımıza ama özellikle başarılı insanlarımıza sahip çıkmak bir yana, onları köstekliyoruz.

Tarihi ve kültürel değerlerimiz içinde aynı şey söz konusu. Kalkınmasını tarım ve hayvancılığın ardından turizme bağlayan bir il olarak iddia ediyorum bu konuda hazırlanmış bir envanterimiz bile yok. Nerede hangi kalemiz, hanımız, köprümüz veya medresemiz var? Durumları nedir? Bilmiyoruz. Bildiğimiz bilgi kırıntıları da sağdan soldan toplanan bilgilerdir.

Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan ve sayıları on binlerle ifade edilebilecek kadar fazla tarihi eser ve objemiz var. Müzemiz olmadığı için küçük bir kısmı Batman Müzesini doldurmaya yetmiş, geri kalanları mahallenin garibanı misali bu müzenin depolarında gün ışığına çıkarılacakları günü sabırsızlıkla bekliyorlar.

Evliyalar şehriyiz diye övünüyoruz. Ama evliyalarımıza ilişkin hiçbir çalışma yapmadık. Sayılarını, kim olduklarını bilmiyoruz. Menkıbeleri hakkında bir bilgimiz yok. Bir çoğunun mezarı kayboldu veya kaybolmak üzeredir.

Halenze  yani Bağtepe Mahallesi hariç il merkezinde kendi adına türbeli olan yüz civarında evliya türbesi bulunmaktadır.Bu mahallemizdeki evliyaların türbelerini de eklediğimizde bu sayının rahatlıkla 110 u nu bulduğunu söyleyebiliriz. Bunlara Tillo ilçesi başta olmak üzere her ilçe belde ve köydekileri ilave ettiğinizde inanç turizmi açısından müthiş bir alan ortaya çıkmaktadır.

Elimizde haklarında yarım yamalak bilgiler bulunan  Veysel Karani, İbrahim Hakkı, İsmail  Fakirullah, Sultan Memduh ve Şeyh El Hazine sarılmışız.Kim sorarsa veya bu alanda ne zaman sıkışırsak hemen bunları öne süreriz.Hiç birimiz ya diğerleri diye  hiç kimse kendi kendisine soru yöneltmiyor.

Tarımsal ürünlerde de durum farklı değil. Atalık tohum dediğimiz ve asırlardan beri bu bölgede kullanılan tohumlar bir bir ortadan kalkıyor.

Özetle Siirt’in artık kendisine gelmesi ve değerlerine sahip  çıkmasının zamanı geldi ve geçiyor.

Seni Gidi Kopyacı :)))