Nöbetçi Eczaneler
Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı: ” Zorava çayında ki balık tuzağını nasıl yıktığımızı ve balıkları nasıl kurtardığımızı anlatmaya devam ediyoruz. Yanımıza bir kameraman arkadaş alarak yola çıktık. Köy Siirt il merkezinden 18 km uzaklıkta eski Eruh yolu üzerindeydi. Tuzak köyün yaklaşık 200 metre yukarısında kurulmuştu. Arabadan indik. Üç kişi, ben Hüseyin Gül ve kameraman Zoravaya Çayına doğru ilerlemeye
başladık.
Biraz sonra tuzağın olduğu yere vardık. Çay üzerinde yaklaşık 50 cm çapında 5 tane beton künk yapılmış ve yerlerinden oynamamaları içinde aralarına ve üstlerine toprak atılmıştı. İyice sıkıştırılmış toprağın üstüne plastik meyve kasaları konulmuştu. Adeta ilkel bir köprü yapılmıştı.
Kasaların içinde boyları 15 cm olan balıkta vardı, iki kiloyu aşan ağırlığa sahip balıklar da vardı.
Gül, tuzağın nasıl çalıştığını anlatmaya başladı.
– Balıklar künklerin önüne gelince, içleri karanlık olduğu için korkup duruyorlar. Bu engeli zıplayarak aşmaya çalışıyorlar. Bunu yapınca da üstteki kasaların içine düşüyorlar. Tuzağı kuranlar kasalar doldukça gelip boşaltıp, il merkezine satışa götürüyorlar.
Kısa bir şaşkınlıktan sonra kasaların içinde henüz canlı olan balıkları tekrar suya attık. Bir yandan bunu yaparken, öbür yandan da gelen olup olmadığına bakıyorduk.
Seri bir şekilde canlı balıkları kurtardıktan ve yeteri kadar görüntü ve fotoğraf aldıktan sonra aracımıza binip il merkezine döndük.
Akşam ana haber bülteninde konuyu duyurduk. Ana haber bülteninin ardından dönemin Valisi Hüseyin Avni Mutlu, kentin varoşlarında yoksul bazı aileleri ziyaret edecekti. Bütün basın mensupları davet edilmişti.
Kanal 56 Tv adına bir kameraman arkadaşla birlikte bende gittim.
Bir ara uygun bir zamanda durumu Vali Mutluya anlattım ve kameradan görüntüleri izlettim.
Hemen Tarım Müdürü rahmetli İlhan Özeli arayarak, gereğinin yapılmasını istedi.
Bunun üzerine ertesi gün şube müdürü Ergün Demirhan, jandarma eşliğinde tuzağın olduğu yere giderek, iş makinası yardımıyla tuzağı yıktığı bilgisini aldık.
Balıkları kurtarmıştık. Ancak bende Hüseyin Gülde bir süre tuzağı yapanlardan bize bir zarar gelir mi diye tedirgin yaşadık.
