Hayatları boyunca insanlar doğal olarak çok sayıda insan tanırlar. Yaşadıkları yerleşim birinin büyüklüğüne, yaptıkları işe ve karakter yapılarına göre bu değişkenlik gösterir.
Kimi çok insan tanır ve daha çok insanla tanışmak için büyük bir çaba harcar. Kimisi de bunun minimum düzeyde olmasını ister ve bir köşede adeta kamufle olmuş bir şekilde yaşamını sürdürmeyi tercih eder. Pek kimseyle konuşmaz, iletişim kurmaz.
İnsanlar tanıştıkları her insanla birlikte olma ve iletişim kurma süreleri ile birbirlerini anlama ve sevme durumlarına göre değişen oranlarda, olumlu ya da olumsuz bir etkileşim içerisinde olurlar.
Kimileri karşıda ki kişide is bırakır. Tıpkı soba borularından çoktan kurum gibi.
Kimileri de karşısındaki insanın gönlüne taht kurar. Pembe renkli kalemle bir iz bırakır. Unutulmazlar.
İşte Metin Arıtürk ağabey öyle biriydi. Nev’ i şahsına münhasır bir mümtaz şahsiyetti. Aradan yıllar geçsede unutulmayacak.
Hep engin hoşgörüsü ile, hep güleryüzü ile, hep iyi niyeti ve o eşine az rastlanan engin memleket sevgisi ve sevginin bir sonucu ortaya çıkan memleket savunuculuğu ile hatırlanacak, hep rahmet ile anılacak.
Sevgili Metin abi seni unutmadık, yıllar geçse de hiç bir zaman unutmayacağız ve seni her zaman rahmetle anmaya devam edeceğiz.