Gelişmiş ülkelerde devletlerin yürüttüğü bir çok hizmet sivil toplum örgütleri aracılığıyla yürütülür.
Bir çok ülkede yargı, savunma ve eğitim hizmetleri dışında ki hizmetler ya tamamen sivil toplum kuruluşları veya sivil toplum kuruluşları ile kamunun ortak olarak görev ve yetkili olduğu karma kurumlar aracılığıyla gerçekleştirilir.
Bu kuruluşlar da görev alanlar gönüllülük esasına dayalı olarak yer aldıkları için hizmetler daha seri ve daha sağlıklı bir şekilde yürütülmüş olur.
Böylelikle toplumun yaşadığı sorunlar çok rahat bir biçimde çözülmüş oluyor.
Ancak ülkemiz için bunu henüz söyleyemiyoruz. Yakın zamana kadar hemen hemen her on yılda bir maruz kaldığımız askeri darbeler sivil toplum kuruluşlarını bir tırpan gibi biçti ve gelişmelerine büyük sekteler vurdu.
Bu nedenle her ne kadar son aylarda çok eleştirilmiş olsa da Kızılay gibi güçlü sivil toplum kuruluşlarımızın sayısı azdır.
Sayısının artmasını temenni ettiğimiz bu kuruluşların üst yönetimlerin de Siirtli hemşerilerimizin görev alması da çok büyük bir önem taşıyor.
Siirt’te Kızılay’ı adeta canlandıran ve neredeyse milattan önce ve milattan sonra örneğinde olduğu gibi Tanıktan önce ve Tanıktan sonra diye ikiye ayırabileceğimiz kadar önemli hizmetler veren Yener Tanık bir kez daha genel merkez yönetim kurulu üyeliğine seçilme başarısını gösterdi.
Yakın zamanda Siirt Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Cemal Koyuncu ile Sağlık-Sen il Başkanı Vesim Eviz kuruluşlarının genel merkez yönetimlerine seçilmişlerdi.
Her üç hemşehrimizi kutluyor ve sayıları çoğalsın diye temenni ediyorum.