Son 60-70 yılda Siirt’in güya modern semtleri olarak oluşturulan Kooperatif, Yeni ve Bahçelievler Mahallelerindeki çarpık yapılaşmayı gören her insanın bunu kendisine sorması gerekir sanırım.
Dilerseniz önce konutları yaptıkları araziden başlayalım. Başta Siirt olmak üzere kadim kentlere baktığımızda bunların çok önemli bir bölümünün küçük bir tepenin yamaçlarına kurulduğunu görüyoruz.
Bu sayede tarım arazilerini korumuş oluyorlardı. Günümüzde insan oğlunu bekleyen en büyük sorunların başında gıda temini ve açlığın geldiğini göz önünde bulundurduğumuzda bu konunun önemi daha çok anlaşılır.
Bu durumun eski dönemlerde düşmana karşı korunma dahil bu durumun daha bir çok faydası daha var. Bunların detayına inmek konunun uzmanlarının işi.
Asırların birikimi olarak gelişen bir kültürle daha hafif bir yapı malzemesi olan cası kullanıyorlardı. Cas hem daha hafif ve hem de hava geçirgenliği olduğundan dolayı da daha sağlıklıydı. En fazla iki ya da üç katlı evlere izin veriyordu.
Sokakları belki dardı, ama her evin aile bireylerinin gece ve gündüz yararlanabildikleri damları ve avluları vardı.Sıcak yaz mevsiminde geceleri damda günün yorgunluğu atılırken, gündüzleri bir bölümü gölgelikli olan avlularda ya da ma’bar olarak adlandırılan evin giriş bölümünde rahat bir nefes alabiliyorlardı. Evlerin önemli bir bölümünün de havş olarak isimlendirilen küçük bir bahçeleri oluyordu.
Cas konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenlere Dicle Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesinden bir grup bilim adamının yaptığı çalışmayı öneririm. Bu çalışma Belediye Başkanı Mervan Gül döneminde çok geniş kapsamlı olarak gerçekleştirilen Siirt Sempozyumu tebliğlerini içeren kitapta yer alıyor.
Günümüze gelince…Bizler ne yapıyoruz? Tarıma elverişli en güzel topraklara rant uğruna on beş katlı binaları dikiyoruz. Birinci derece deprem bölgesinde yaşadığımızı unutarak. Bırakın güneşi günün aydınlığını bile alamayan dairelere çoluk çocuk doluşuyoruz.
Bu konuda daha sayfalar dolusu yazılar yazılabilir. Ama bu kadarı bile başlıktaki soruyu sormamıza yetiyor.