Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gazeteci Yazar Ayhan Mergen Yazdı, “Kurumsal Aidiyet Eğitimi”

Kurumsal aidiyet. Kişinin çalıştığı

Kurumsal aidiyet. Kişinin çalıştığı kurumu benimsemesi ve kısaca kendisini o kurumun bir bireyi olarak görmesi şeklinde tanımlanabilir.
Siirt’te okullarımızda değerler eğitiminde geride kaldığımız gibi, kurumlarımızda da aidiyet eğitimi konusunda çok zayıf durumdayız.
Burada eğitim derken sınıflar da ki gibi yüz yüze örgün eğitim akla gelmesin. Bu kavramların benimsetilmesinin bin bir yolu bulunmamaktadır.
Çok sık bir şekilde kurumsal aidiyetin gerçekten zayıf olduğunu gösteren örneklere rastlıyoruz.
Personel kurumun çalışmalarını öyle kötü bir şekilde anlatıp, acımasızca eleştirmede hiç bir sınır tanımıyor.
Bu tür örneklere üniversiteden milli eğitim ve sağlık teşkilatına kadar hemen her kurum personelinde görebiliyoruz.
Kurum içi olayları abartılı bir şekilde dedikodu malzemesi yapan, haksız yere kurumlarını eleştirenler çok.
Geçenlerde bir sohbette bir vatandaş, bir basın mensubu olarak dile getirmediğimizi iddia ederek eğitim ve araştırma hastanesini eleştiriyordu.
Bende dilim döndüğünce yanlış söylediği konularda kendisine bildiklerimi anlatmaya çalışıyordum.
Sohbette bulunan bir kişi de “ hınk “ deyici misali bu ne derse o da ilaveli olarak onaylıyordu. Bu arada bu kişinin aynı hastanede tıbbı sekreter olarak çalıştığını öğrendim.
Konu bazı branşlarda doktorların dönüşümlü olarak poliklinik yaptıkları konusuna gelince bizim tıbbi sekreter yine bu konuyu da onaylayınca dayanamadım.
Bu durumun binanın fiziki yetersizliği ve poliklinik odası bulunamamasından kaynaklı olduğunu bilmeme rağmen nedenini kendisine sordum.
Poliklinik odası bulunamadığını söyleyince, sohbeti dinleyenler de bu konuda yapılabilecek bir şey olmadığı ve ancak yeni hastane binası inşaatının beklenmesinden başka çare olmadığı görüşünde birleştiler.
Bu örnekten yola çıkarak şunu belirtmek isterim. Kurumlar da “ kol kırılır, yen içinde, çöpler halı altına süpürülmeli” anlayışında değilim.
Elbette yanlışlıklar, düzensizlikler ve hatta yoksulluklar gizli kalmasın ortaya çıksın. Yapanın yanında kar kalmasın.
Ancak haksız eleştirilerde personel kurumlarını savunsun ve kurum içi gelişmeler dışarda dedikodu konusu yapılmasın.

Seni Gidi Kopyacı :)))