Nöbetçi Eczaneler
İnsanların yaşamlarında bazı kişilerin ve kurumların ayrı bir yeri olduğu gibi, kentlerin yaşamında da aynı şey söz konusu.Bazı kentler bağırlarından çıkardıkları kişilerle veya kurumlarıyla özdeşleşebiliyor. Örneğin Bolu denince akla hemen İzzet Baysal, Kayseri denilince de Kadir Has, Isparta söz konusu olduğunda Süleyman Demirel akla gelir.
Bu durum kurumlar içinde söz konusudur. Örneğin Antalya denilince deniz ve kumun yanında Akdeniz Üniversitesi Isparta Eğridir denilince dağ komando tugayı ve kemik hastalıkları hastanesi geliyor.
Henüz çocukluk çağını yeni bitiren Siirt Üniversitesinin de, tıpkı fıstık gibi, tıpkı bal ve nar gibi ilimizle özdeşleşmesi gerekiyor. Bunu sağlamak çok kolay bir şey değil. Bu konuda herkese önemli görevler düşüyor.
Bu konuda en büyük görev üniversite yönetimine düşüyor. Bu yöndeki çalışmaları organize etme ve toplumun tüm kesimlerinin üniversiteye sahiplenmesini sağlayacak çalışmaları gerçekleştirme görevi ev sahibi olarak üniversite yönetimine düşüyor.
Bunun içinde bir yandan tarım ve hayvancılık alanında ihtisaslaşma yolunda lirlerken öbür yandan diğer alanları da ihmal edilmemesi gerekiyor. Çünkü yalnızca bir yönlü yapılacak bir çalışma bir kanadı olan bir kuşa benzer. Böyle bir kuşun uçması mümkün değil. Uçsa bile çok kısa mesafeli bir uçuş olur. Özelliklede Siirt gibi tek bir üniversiteye sahip ve halen bir çok toplumsal ve sosyolojik sorunlarını çözememiş bir il için bu mümkün değil.
Üniversitenin attığı ve atacağı doğru adımları desteklemek hepimizin görevleri arasında ilk sıralarda yer almalıdır. Diğer kamu kurumları sivil toplum örgütleri basın mensupları ve diğer vatandaşların kendilerini bu çalışmalardan ayrı tutma lüksleri yok. Herkesin bu konuda dua kabilinden bile olsa yapacağı katkılar vardır.
Özetle üniversite hepimizin. Hiçbirimizin kendisini, bu kurumu koruma ve geliştirme sorumluluğundan soyutlaması mümkün değildir. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bu konuda en önemli görev ev sahibi olarak üniversite yönetimine düşüyor.