Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Siirt’in Kültürel Mirası

Siirt’i tarif ederken söze

Siirt’i tarif ederken söze binlerce yıllık bir kültürel miras ve gelenekten söz ederek başlarız. Peki bugün şehre gelen misafirlerimiz bu kültürel miras ve geleneği sorduğunda onlara ne gösterebiliriz? Şehrimizi ziyaret edenleri nereye götürebiliriz? Akla ilk Delikli Taş, Tillo/Kale ve Ulu Cami geliyor. Binlerce yıldan geriye sadece bunlar mı kaldı.

Şehir organik canlı bir varlıktır. Zaman içerisinde gelişir ve değişir. Siirt, Raas mahallesinden aşağıya doğru dört mahalleden oluşuyordu. Hızlı bir gelişimle önce Kızlar Tepesi imar ve inşaata açıldı. Güres Caddesi yapıldı. Kooperatif ve Afet Evler derken şehrin kurulum alanı da genişledi. Son zamanlarda Veysel Karani Mahallesinde dikkat çekici bir yapılaşma var. Eruh yolu denilen mevki de adeta yeni bir şehir yükseliyor. Geniş caddeleri ve ferah yapılaşmayla muazzam bir mahalle kuruluyor. Şehir Kurtulan yolu üzerinde doğru da genişliyor. Yağmurtepe yerleşime açıldı. Kısa bir süre içersinde şehrin üniversiteyle birleşmesi kaçınılmazdır. Artık “Beyaz Kent” çok gerilerde kaldı. Yüz yıl evvelki resimlerle şehrin pek bir benzerliği kalmadı.

Oysa şehirleri farklı, değerli ve görülmeye değer yapan sadece bu modern yapısı değildir. Bugün dünyanın en modern şehirlerinden birisi olan Paris’in beş caddesinden birisi olan Rue Mouffetard’dır. Burada Paris’in Orta çağdaki hali korunarak geleceğe taşınmaktadır. Paris’e giden turistler mutlaka bu caddeyi gezerek şehre olan sevgileri hayranlığa dönüşmektedir. Benzer özelliklere sahip olan Siirt, modern bir yapıya kavuşurken binlerce yıllık geçmişine şahitlik eden pek çok tarihi yapısı ve şehir mimarisini koruyarak geleceğe taşımak zorundadır. Kökleri güçlü olan geleceğe güvenle bakar. Siirt geleceğe güvenle bakmak için bu tarihi köklerinden faydalanmak zorundadır.

Siirt’in çekirdeği dört mahalle üzerine oturmuştur. Bu çekirdek baz alınarak otantik mimariye göre şehrin yüz yıl evvelki hali tekrar canlandırılmalıdır. Buna en güzel örneklerden birisi Mardin’dir. Eski Mardin denilen bölge aslına uygun bir şekilde imar edilerek tarihsel dokuya uygun yeni yapılarla muazzam bir görüntüye sahip oldu. Böylece şehir önemli bir turistik bölge kazandı. Eski Siirt’in ihyası için Ulu Cami etrafından başlanarak eski Karakol binası ve etrafının düzenlenmesi gerekir. Aynı Salip Çeşmesi tekrar aktif hale getirilmeli. Babudarp Camii ve Cumhuriyet Camii eski günlerine geri dönmelidir.

Son yıllarda Ulu Camiinin restore edilmesi ve etrafının açılması çok güzel oldu. Çevre düzenlemesi yapılarak şehrin merkezi olacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu arada döneme yönelik iki cas evinin restorasyonu çok önemlidir. Fakat bu binalar kültürel amaçlı aktif kullanıma açılmalıdır. Tarihe tanıklıklarını misafirlerine göstererek şehrin kültür ve mimarisinin canlı taşıyıcıları olması gerekir. Kısacası Siirt’in bu eski mahalleleri metruk, terk edilmiş, güvenlik sorunlarının yaşandığı, göçmenlerin ve alt gelir grubu insanların işgaline uğramış terk edilmiş bölgeler olmaktan çıkarılmalıdır.

Son zamanların en popüler kavramlarından birisi kentsel dönüşümdür. Hızla büyüyen ve gelişen şehirler için kentsel dönüşüm vazgeçilmez bir gerçektir. Siirt’te kentsel dönüşümden payını almaktadır. Örneğin bugünkü Devlet Hastanesinin olduğu bölgenin on yıl önceki haliyle bugünkü hali tanınamayacak kadar farklıdır. Siirt’te kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan pek çok bölge ve mahalle vardır. Özellikle gecekondu mahalleleri, çarpık ve sağlıksız evlerin olduğu yerlerde hızla yapılmalıdır. Fakat Siirt’in eski mahalleleri kentsel dönüşüm adı altında yok edilmemelidir. Özellikle bu bölgeler sit alanı ilan edilerek tarihi dokuya uygun bir halde günümüz insanın kullanımına açılmalıdır. İşte o zaman binlerce yıllık şehir kültürü ortaya çıkar. Geleneksel doku ve zengin tarihi miras daha iyi anlaşılır.

 

                                                                       Doç. Dr. Şerif Demir

Seni Gidi Kopyacı :)))