Hayat mücadelesi insanı korkusuz ve cesur yapar , ee bir de ekmeğini yeteneği ve inancıyla pekiştirerek insanın. başaramayacağı iş yok. 70′ li yılların zamanı dört kişilik aile. O kadar ki sabah kahvaltımızda zeytinden başka bir şey de yok. Güzel yazım nedeniyle bir mermer vinci üzerine yazmam için teklif aldım. Aslında yazı boyutlarının büyük olması, çok yüksek ve rüzgarlı bir yer olması , emniyet kemersiz imkansız yazılamayacağı bir yer. Yani deli yürek olmak gerek o da bizde vardı çok şükür.
Dostlar büyük boyutlarda yazıyı doğru oranlarda zemine istiflemek tabelacılığın prestiji olduğundan benim için
problem değil büyük işler beni daha çok teşvik ettiği için verdiği öz güvenle
o işi seve seve yapar ve başarırım. Mesele çalışanın yalnızlık performansında ve ortamın sağladığı fiziki imkanlarda.
Yazı alanı yüksekliği 3-4 m, × uzunluğu 25-30 m. Yazı alanının yerden tam olarak yüksekliğini bilmiyorum şöyleki aşağıya baktığım zaman koca mermer blokları kibrit kutusu gibi görünüyordu.
Kocaman harflerle GÖKKUŞAĞI yazacağım.
Yer büyük bir mermer atelyesi bahçesi ve Geyve ovasında bir dere. Her bir harfin boyutları 1.5m. × 2.5m. Derme çatma ince kavak ağaçları ile bir tırmanma iskelesi, yere paralel vinç kemeri üzerine Z şeklinde eşit aralıklarla , 4 adet inşaat demirleri üzerine iğreti bir şekilde ve sabitlenmemiş, yukarıda şiddetli rüzgar nedeniyle sağa-sola ve öne-arkaya salıncak gibi gidip gelen kırık dökük inşaat kalasları üzerinde koca harflerle GÖKKUŞAĞI yazacağız,
emniyet kemerini bağlayacak yer yok, eee
bir elinde boya kutusu diğer elinde koca bir
fırça, emniyet kemersiz, şiddetli rüzgar nedeniyle dört yönde salıncak, sallanıyoruz.Kalaslar birbirine bağlanmamış, sallantı nedeniyle boya dökülebilir, fırça kayabilir . Tüm vücudum sallanıyor, başımı vince dayamış , dengemi sağlamak ve düşmemek için yazıyı yazmaya çalışıyorum, yardımcım yok. Arada bir aşağıya baktığımda koca mermer bloklar birer kibrit kutusu, o zaman anladık ki sırat köprüsündeyiz.En önemlisini unuttuk, yazacağım harflerin boyunda bir adet örnek kartondan şablonu uçmaması için kalaslarla ayaklarımın altında tutmaya çalışıyorum.Öyle bir şablon ki harf boyutunda, bu örnekle GÖKKUŞAĞI kelimesini kenarlarından çizerek diğer harfleri de istifleyebiliyordum.
2.5 saatte yazıyı bitirdik.Ölçülerde ufak tefek hatalar olabilir aradan yıllar geçti
affınıza sığınırım. Hadi buyurun yazı önemli değil siz şartlara bakın tabelacıların bazen çok zorlandıklarını iyi bilirim.
Emeklerimizin zorluklarına tanık insanlarız. Aslında tüm tabelacılar el emeği göz nuru ile helal kazanç peşindeler.Biz tehlikeli işlerde korkusuz yazıcı ve emekçileriz.
Tümünü yürekten kutluyorum.
Yazıya başlamadan önce Arapça
ufacık bir besmele yazmak veya içimizden
besmele çekmek, bu öz güvenle Allah ‘ ın izni ile başaramayacağımız iş yok. Bu inançla Sakarya Maltepe camisinin kubbesine Ayetelkürsi ve Cebeci sahil camisinin kubbesine yine Ayetelkürsi, soğuk hava depolarının devasa duvarlarına , metal ve cam yüzeylere çok yazılar yazmışlığımız var , fırça üstadı olarak , derme çatma iskelelerle.Yıllarca emniyet kemersiz sadece besmeleyle. Hat yazılarımda sadelik var , iddialı değilim.
Allah rahmet eylesin mekanı Cennet olsun yine Siirtli hemşerimiz Ekrem Ekmen
camilerin yazı ve süslemeleri üstadı ile
Sakarya da tanışmıştık harika bir insandı, arada görüşürdük o da çok inançlı bir insandı. İnancıyla çok başarılıydı.
Tabelacılık yerine hattatlığa ağırlık vermemiş olmam içimde daima uhde olarak kalmıştır. Ancak yeni projem de hat yazı sanatı ile resim sanatını birleştirerek sanatım da bir sentez uygulamayı da düşünüyorum.
Bu arada bu mermer atölyesinin zemininde
ki mermerlerde insan anatomisi, kusursuz
iç organları ve iskelet yapısı ile doğru oranlarda insan resimlerine tanık oldum,
hayretler içinde kaldım hemde gerçek
renkleri ile. Bu desenli ve doğal mermerlerde gökkuşağının tüm renklerine
şahit oldum, işletme bu nedenle ismini almış.Bu bir mücizeydi belki iskeleden düşmemem de. Allah’ ın yaratıcılığının büyüklüğüne ve merhametine
burada bir kez daha şehadet ettim.
Elhamdülillah…