Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

1960-1980 Döneminde Meclis Gündeminde Siirt İlinin Sorunları

960-1980 döneminde Siirt ili

960-1980 döneminde Siirt ili ile alakalı mecliste gündeme gelen görüşmeler üzerinden, Siirt’in sorunları incelenmiştir. Yapılan araştırmada ilk göze çarpan husus, bu tarihlerde Siirt’in birçok alanda çözüm bekleyen sorunlarının olduğudur. Ulaşımdaki yetersizlik, sağlık alanındaki sorunlar, bahsi geçen dönemde Siirt’teki yaşamı olumsuz etkilemiştir. Siirt’ten Şırnak ilçesine ulaşımın yaz aylarında bile ancak arazi araçlarıyla sağlanması mecliste dile getirilen ve çözümü aranan hususlardan birisi olmuştur. Sağlıkla ilgili olarak, doktor yetersizliği yüzünden Siirt ilinde meydana gelen çocuk ölümleri, acil çözüm bekleyen konular arasında yer almıştır. Ayrıca, 1970’lerden itibaren ülke genelinde hızlı tırmanmaya başlayan siyasi kutuplaşma ortamı, Siirt ilini de etkilemiştir. Bu anlamda Siirt’te meydana gelen olaylar, meclis gündemine taşınmış ve bu olaylar karşısında hükümetin aldığı tedbirler sorgulanmıştır

Eski çağlardan beri önemli bir yerleşim merkezi olan Siirt (Tuncel, 2009: 173), Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile beraber müstakil bir vilayet olmuştur (Özgen-Karadoğan, 2009: 67). İl olduktan sonra sınırları birçok kez değişen Siirt’ten 1990 yılında Batman ve Şırnak ilçeleri ayrılarak ayrı birer il olmuşlardır (Demir, 2016: 27). Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren vilayet statüsünde olması nedeniyle Siirt, mecliste kendi milletvekilleriyle temsil edilme imkânı bulmuş ve Siirt ile ilgili sorunlar meclis gündemine taşınmıştır. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli bir zaman dilimi olan 1960-80 yılları arası, Siirt ilinin karşılaşmış olduğu sorunlar incelenmiştir. Bahsi geçen bu zaman periyodunda Türkiye, yoğun bir şekilde hem iç hem de dış meselelerle meşgul olmuştur. Bu dönemde Türkiye, ulaşımdan sağlığa kadar birçok alanda eksiklerini kapatmak için hızlı bir gayret içine girmiştir. Siirt ilinde de insanların yaşamını olumsuz etkileyen sorunların giderilmesi için çaba gösterilmiştir. Siirt ilinin sorunlarıyla ilgili olarak yalnızca 1966-1967 yılları arasında Siirt Valiliği’nden, hükümetin ilgili birimlerine gönderilen resmi yazıların sayısı 20’yi bulmuştur (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA) Fon Kodu: 30-1-0-0, Yer No: 115-730-2, 26.11.1968). Bu çalışmada, meclis tutanaklarında yapılan araştırma sonucu ortaya çıkan bulgular ışığında Siirt ilinin sorunları dört ana bölümde ele alınmıştır. İlk olarak Siirt’in tarımsal sorunları incelenmiş ve bu sorunlar iki konu başlığı etrafında toplanmıştır. Bunlar; şehrin tüketime yönelik olan buğday sıkıntısı ve daha çok ekonomik temelli olarak Siirt fıstığının üretimi konularıdır. Çalışmanın ikinci bölümünde Siirt’in ulaşım, elektrik ve su ile ilgili sorunlarının şehrin üzerinde oluşturduğu etkinin değerlendirmesi yapılmıştır. Özellikle yol sorununun bu dönemde Siirt’in en önemli meselesi olduğu göze çarpan bir husus olmuştur. Üçüncü bölümde Siirt’in sağlık sorunları ele alınmıştır. Doktor yetersizliği nedeniyle Siirt’in yaşamış olduğu çaresizlik, Siirt milletvekillerince yetkililere duyurulmaya çalışılmıştır. Son bölümde ise kaçakçılık ve eşkıyalık faaliyetleri gibi Siirt’in güvenlik sorunlarına değinilmiştir. Ayrıca Türkiye’yi 1980 askeri darbesine sürükleyen ideolojik çatışmaların Siirt şehri üzerindeki etkileri de ele alınan konular arasında yer almıştır. Bu çalışmanın hazırlanmasında, meclis tutanaklarında yapılan detaylı incelemelerin yanı sıra, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi ve Siirt üzerine yazılmış kaynak eserlerden yararlanılmıştır. 1960-80 döneminde Siirt’in sorunlarını inceleyerek şehrin gelişimine ışık tutmayı amaçlayan bu çalışmanın, Siirt üzerine yapılan araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmüştür.

Siirt’in Tarım Alanındaki Sorunları 1960-80 döneminde Siirt ilinin sorunlarına bakıldığında, tarım alanında yaşanan sorunların önemli yer bir tuttuğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle 1927 yılında yapılan tarım sayımına göre, Siirt nüfusunun yarısının tarımla uğraştığının ortaya konması (Yurt Ansiklopedisi, 1983: 6696) bu durumu daha iyi açıklamaktadır. Siirt’in en önemli ekonomik faaliyetini tarım teşkil etmiştir (Aslan, 2017: 61). 1960-80 döneminde Siirt’in tarımsal sorunları; tüketime yönelik olanlar ile ekonomiye yönelik olanlar olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. Tüketime yönelik olan sorunlara bakıldığında, Siirt’te yaşanan buğday sıkıntısı karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik açıdan ise Siirt fıstığının üretim kapasitesini arttırma ve şehrin ekonomisine katkı sağlama çabaları ön planda yer almaktadır. İlk olarak buğday konusu ele alındığında; Siirt’te yaşanan buğday sıkıntısının önemli sebebi kuraklık olmuştur. Özellikle 1961 yılındaki kuraklık, Doğu bölgesini etkileyen en önemli sorunların başında gelmiştir. Bu durum Ankara’da meclis gündemine de taşınmış, yetkililerin bu soruna nasıl bir çözüm getirecekleri sorulmuştur. Buğday yokluğunun yanı sıra, hayvan yemi temininde yaşanan sıkıntı da 1960’ların başında Siirt’te yaşamı iyice zorlaştırmıştır. Siirt’in yaşamış olduğu bu sıkıntılar karşısında hükümet harekete geçmiştir. Tarım Bakanlığı tarafından kuraklığın etkisi ve ilin ihtiyacı olan yem miktarı göz önüne alınarak hazırlanan yardımda, Siirt iline toplam da 15 ton yem bitkisi tohumu tahsis edilmiştir. Yine, Ziraat Bankası aracılığı ile Doğu bölgesindeki illere krediler açılmış ve ayrıca 5254 Sayılı Kanun’a göre tohum tahsisinde bulunulmuştur. Rakamlar incelendiğinde Siirt iline toplam da 295 bin liralık kredi açılmış, ayrıca 25 ton buğday tohumu tahsis edilmiştir (Millet Meclisi Tutanak Dergisi (MMTD), 04.12.1961: 207-208). Bu verilere bakıldığında 1961’deki kuraklıkta Siirt ilinin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Tarım Bakanlığınca gerekli incelemelerin yapıldığı ve Siirt’in kuraklıkla başa çıkması için devletin gerekli desteği sağlamaya çalıştığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Fakat Siirt’in buğday konusundaki sıkıntısı sonraki yıllarda da devam etmiştir. 1961 yılında Siirt’e 25 ton buğday tohumu verilmesine rağmen, 1963 yılında Siirt’in bazı ilçelerinde ekmeklik buğday ununun temininde çekilen sıkıntı, ilin önde gelen sorunlarından birisi olmuştur. Bu konu mecliste gündeme getirilerek yetkililerin dikkatine sunulmuştur. Siirt ilinde 1963 yılında ekilen buğday cinsi, toprak ve iklim şartlarına uymaması nedeniyle bozulmuş ve ekmeklik vasfını kaybetmiştir. Bu nedenle zor durumda kalan halk, başka bölgelerden un getirtme yoluna gitmiş, nakliye masrafı nedeniyle de ekmek fiyatları artış göstermiştir.

Tarım Bakanı Mehmet İzmen de yapmış olduğu açıklamada Siirt’te ekilen buğdayın iklim şartlarına adapte olamadığı için dejenere olduğunu kabul etmiştir. Siirt’in içinde bulunduğu zor durumun üstesinden gelmek için ilk etapta Siirt’in ihtiyaç duyduğu 740 ton tohumun 500 tonu Ceylanpınar’dan, geriye kalan 240 tonu da Malatya Devlet Üretme Çiftliği’nden karşılanmıştır. Ayrıca o tarihlerde Diyarbakır’da kurulmakta olan Zirai Araştırma Enstitüsü’nde bölgenin iklim şartlarına ve toprak yapısına uygun en iyi tohum çeşitleri de araştırılmaya başlanmıştır (MMTD, 04.12.1963: 224-225). İleriki yıllarda devletin de desteğiyle Siirt’te tahıl ekiminde ve üretiminde düzenli bir artış sağlanmış, 1974 yılında, 116.900 hektarlık bir alan tahıl ekimine ayrılır duruma gelmiştir (Yurt Ansiklopedisi, 1983: 6697). Buğday konusundan ayrı olarak, Siirt’te fıstık üretiminin arttırılması meselesi de Siirt ilinin önemli sorunları arasında yer almıştır. Fıstık üretimi Siirt ilinin önemli gelir kaynaklarından birisi olmuştur. Aralık 1961 tarihinde Siirt Milletvekili Süreyya Öner, Siirt ilinde çok geniş miktarda bulunan ve ¾’ü devlet orman sahasına giren yabani fıstık ağaçları konusunu gündeme getirmiş ve bu ağaçların durumu ile ilgili Tarım Bakanlığı’ndan bilgi almak amacıyla bir soru önergesi vermiştir. Bu soru önergesinde dikkat çeken husus, Siirt’te devlet orman sahası olarak bilinen bölgelerdeki yabani fıstık ağacı miktarının diğer orman ağaçlarından bile fazla olduğudur. 1949 yılında il ziraat teşkilatı tarafından bu yabani fıstık ağaçlarını aşılama konusunda bazı girişimler olmuş (BCA, Fon Kodu: 30-1-0-0, Yer No: 119-758-4, 15.03.1966), fakat bunların çok sınırlı olmasından dolayı istenen netice alınamamıştır. 1954 yılından itibaren yabani fıstık ağacı aşılama işine daha fazla ağırlık verilmeye başlanmış, ayrıca fıstık ağacı ekimi yaparak da fıstık üretimin artması amaçlanmıştır (BCA, Fon Kodu: 30-1-0-0, Yer No: 119-758-4, 15.03.1966). Fıstık üretimi Siirt için önemliydi. Tarım Bakanlığı’nın bölgede yaptırmış olduğu bilimsel tetkikler neticesinde Siirt’in fıstık ziraatı için çok uygun bir bölge olduğu ortaya çıkmıştı. Bundan dolayı fıstık üretimi ile ilgili atılacak adımların bölgenin ekonomik olarak büyümesine çok önemli katkı sağlayacağı düşünülmekteydi (MMTD, 17.01.1962: 21-23). Siirt fıstığının Amerikan pazarı tarafından rağbet gören İran fıstığı düzeyinde olması, Siirt fıstığının ticari anlamda taşıdığı potansiyeli arttırmaktaydı. Bu potansiyeli ortaya çıkarmak için Siirt ilinde ne kadar aşılanmaya uygun yabani fıstık ağacı olduğu ve bunların ne kadarının devlet ormanları içinde olduğu belirlenmesi önemliydi. Gaziantep Zirai Araştırma Enstitüsü 1959 yılında Siirt’teki yabani fıstık ağaçları ile ilgili bir takım tavsiye ve değerlendirmeleri içeren bir rapor hazırlamıştı. Siirt milletvekillerince Tarım Bakanlığı’nın bu rapordan faydalanmayı düşünüp düşünmediği konusunda da bilgi istenmişti. Ayrıca, yoksul olan bölgenin kalkınmasında önemli bir rol oynayabilecek olan fıstık ile ilgili, Bakanlığın başka ne gibi tedbirleri olduğu sorulmuştu (MMTD, 17.01.1962: 21-23). Tarım Bakanı Cavit Oral yapmış olduğu açıklamada Siirt ilindeki yabani fıstık ağacının tam miktarının kesin olarak bilinmediğini belirtmişti. Diğer taraftan, Gaziantep Zirai Araştırma Enstitüsü’nün hazırlamış olduğu rapor çerçevesinde Siirt’teki fıstık ağaçlarına aşılama işleminin yapılmasına devam edildiğinin altını çizmişti. Bu anlamda Siirt’te 1960 yılında 26. 177 ağaca 96. 346 adet aşı tatbik edilmişti. Bölgenin kalkınması için fıstıkçılığın önemini kabul eden Bakan Oral, bu konuda enstitünün neler yapılması gerektiği noktasında etütler yaptığını ve alınacak rapora göre devletin gerekli adımları atacağını ifade etmişti (MMTD, 17.01.1962: 21-23). Tarım Bakanı’nın yabani fıstık ağaçlarının sayısını tam olarak bilemedikleri cevabına karşılık Siirt milletvekillerince bu ağaçların sayısının 2 milyon civarı olduğu söylenmişti. Nitekim Siirt Valiliğince hazırlanan bir raporda da böyle bir rakam belirtilmekteydi (Siirt Ekspres, 27 Kasım 1959). Buna göre, bu ağaçların aşılanması neticesinde bölgenin yıllık en az 120 milyon liralık bir gelire kavuşacağı hesaplanmaktaydı. Bölgenin çok fakir bir durum da olduğu ve bölgede meydana gelen kaçakçılık olaylarının en önemli sebebinin de yoksulluk olduğu göze alındığında Fıstık üretiminden elde edilecek gelirin önemi daha da artmaktaydı. Siirt milletvekillerince fıstık “Allah’ın bir lütfu” olarak tanımlanmış ve bölge halkını sefalet ve sıkıntıdan kurtarmak için fıstık üretiminin önemli olduğuna vurgu yapılmıştı. Üretimi arttırmak için yabani ağaçların bulunduğu alanların devlet tarafından halka dağıtılması hususu da gündeme gelmişti. Ayrıca, bölgede milyonları bulan yabani fıstık ağaçlarının aşılanması işinin tek başına Tarım Bakanlığınca yapılması zordu. Bu işi gerçekleştirmek amacıyla Bakanlığın ıslah istasyonları kurarak, aşılama işinin nasıl yapılacağı konusunda halka önderlik etmesi Siirt milletvekillerince teklif edilmişti (MMTD, 17.01.1962: 21-23). Tarım Bakanı Oral da fıstığın Siirt ili için önemini kabul etmekteydi. Ancak Bakanlığın kısıtlı olan kadrosuna karşılık Türkiye’nin dört bir yanından bu gibi taleplerin gelmesi Bakanlığın her bölgeye büyük bir hızla yetişmesinin önüne geçmekteydi. Yine de Bakan Oral, bölge için belirtilen fikirlerin dikkate alınacağı ve sorunların çözümü için Tarım Bakanlığının elinden geleni yapacağını ifade etmişti (MMTD, 17.01.1962: 21-23). Nitekim Siirt milletvekillerince bu konunun meclis gündemine taşınıp, hükümetin dikkatinin çekilmesi meyvesini vermişti. 1963 yılından itibaren yapılan aşılama ve yeni fıstık ağaçlarının dikimi, Siirt’te fıstık üretimini arttırmıştı (1967 Siirt İl Yıllığı, 1968: 45). Gaziantep Bölge Bağ ve Bahçe Araştırma Enstitüsünün de işbirliği sağlanarak Yer No: 119-754-8, 11.02.1966) 1967 yılında her yıl yaklaşık 50 bin fıstık ağacı aşılanmaya başlanmıştı.Ayrıca yıllık 15 bin civarında fıstık ağacı dikimi yapılmıştı (Demir, 2016: 60; BCA, Fon Kodu: 30-1-0-0, Yer No: 115-730-2, 26.11.1968). Bunun neticesinde 1980’lerin başında aşılı ağaç sayısı 1 milyona ulaşmış, müteakip yıllarda da bu rakam artmaya devam etmişt.

Seni Gidi Kopyacı :)))