Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Büryanı, Büryan Olmaktan Çıkarmayalım

İlimize özgü harika bir

İlimize özgü harika bir el dokuması türü olan battaniyeyi sahip çıkamadığımız için kaybettik. Gerçek tiftikten dokunmuş battaniye bulamadığımız gibi son zamanlarda el dokuması battaniyeyi de bulmak oldukça zorlaştı. Battaniyeye önce elyaf karıştırdık, şimdilerde el dokumasından vazgeçtik, makineler de dokumaya başladık.

Bir kaç yıla kalmaz asırlık bu el dokuması tarihin tozlu sayfaları arasındaki yerini alacaktır. Tıpkı  şimdilerde yaşlıların hatırlamadığı, gençlerin zaten bilmediği ham ve cecim dokumaları gibi.

Şimdi sırada büryan var. Son dönemlerde büryanı büryan olmaktan çıkarmaya başladık. Önce  kemikli olarak pişirmeye başladık. Hemen şunu belirteyim bizim geleneğimizde büryan kemikli olarak pişirilmezdi.

Sonra sunum şeklinde  değişikliklere giderek, o kültürel boyutunu yozlaştırmaya başladık. Şimdilerde ise daha tam pişmeden satışa sunarak insanların damağında eşsiz bir lezzet bırakan o tadının kaybolmasına vesile olmak için yarışıyoruz.

Daha doğrusu bizler yarışmıyoruz. Bu işi yapan ve sayıları on beşe yaklaşan büryancı ile diğer yemeklerin yanında büryan yapan lokantalar yapıyor. Elbette hakkını vererek büryanı eskiden olduğu gibi iyi pişirenler var. Ancak bunların sayıları oldukça az. Maalesef  bazen müşteriye  öyle büryan sunuluyor ki, dakikalarca çiğne yutulabilecek hale getiremezsiniz. Adeta deri gibi istediğin kadar çiğne hiç fark etmiyor.

Geçen gün böyle bir büryanı yemek kısmet oldu. Daha doğrusu kısmet olmadı. Çünkü  o kadar çiğdi ki bir türlü yiyemedik. Normalde üç saat bırakılması gerek kuyuda sanki bir saat kadar bırakılmıştı.

Yazık oluyor… Hem kente ve hem de bu esnafa yazık oluyor. Bu gün üç beş kuruş fazla para kazanıyor gibi gözüküyorlar. Ancak gerçek öyle değil. Bu esnafımız aslın da  kendi bindikleri dalı kesiyorlar. Çünkü hiçbir tat vazgeçilmez değildir.  Önüne böyle bir büryan gelen insan hayatında bırakın  bir daha yemeyi bir daha adını bile işitmek istemez.

Kentimize de yazık oluyor. Kültürel bir değerini kaybediyor ve en azından gastronomi açısından kötü bir nama sahip oluyor.

Özetle, battaniyeyi kaybettik, kaybediyoruz bari büryanı kaybetmeyelim, ona sahip çıkalım.

Seni Gidi Kopyacı :)))