Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Siirt’te Cumhuriyet Döneminde Eğitim

Cumhuriyet dönemiyle birlikte eğitimde

Cumhuriyet dönemiyle birlikte eğitimde reformlar yapılarak eğitim seferberliği başlatıldı. Eğitim anlayışı baştan aşağı değişti. Batılı tarzda eğitim anlayışı tamamen benimsenirken, daha laik ve milli bir eğitim anlayışı geliştirildi. 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla Şer’iye ve Evkaf Vekâleti ya da özel vakıflar kanalıyla faaliyetini sürdüren medreseler kapatılarak laiklik anlayışına ters düşen ve eğitimde ikircikli bir yapıya sebep olan dine dayalı eğitim anlayışına son verildi. Türkiye’de faaliyetini sürdüren azınlık okullarına yönelik de bir takım düzenlemeler yapıldı ve Türkiye’deki bütün eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlandı365. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile Batılı tarzda eğitim yapılarak Osmanlının geleneksel eğitim anlayışına son verildi. Bu reformla medreseler resmen kapatıldı. Siirt’te yaygın ve köklü bir medrese eğitimi vardı. Medreselerin kapatılması ile Siirt’te faaliyetini sürdüren medreseler, bir eğitim kurumu olma vasfını hukuken yitirdiler. Hükümet Siirt’teki medreseleri yakından izledi ve Ankara’dan Siirt’e gönderilen müfettişler raporlar tutarak Hükümeti sürekli bilgilendirdiler366. Fakat hükümetin kararlılığına rağmen Siirt’teki medrese eğitimi tamamen son bulmadı367. Eğitim alanında yapılan reformlar Siirt’te halkın medreselere olan ilgisini azaltmadı. Medreseler hukuki ve siyasi baskı altında varlıklarınıhalkın desteğiyle devam ettirdiler368. Bugün (2011) Siirt’te 9 medrese farklı şekil ve hukuki çatı altında eğitim vermeye devam etmektedir. Fakat medreselere yönelik tavır, halkın Batılı tarzda açılan okullara soğuk yaklaşmasına sebep oldu. Halk uzun yıllar devlet tarafından açılan resmi okullara ilgi göstermedi. Hükümet Siirt’te okullaşmaya büyük önem verdi. 1925’lerde Siirt il merkezinde 4 ilkokul ve 1 ortaokul, il genelinde toplam 29 ilkokul bulunuyordu. Bu okulların çoğunda önemli bir öğretmen açığı da mevcuttu369. Zamanla okul sayısının artarak eğitim imkânlarının ve kalitesinin daha gelişmesi beklenirken, gelişmeler hükümetin arzu ettiği gibi gitmedi. Öğrenci sayısının iyice azaldığı Siirt’te 1935’te okul sayısı 14’e kadar düştü. 1940’lı yıllarda Siirt merkezde faaliyet gösteren okul sayısı son derece sınırlıydı. Bu okullar arasında yer alan ilkokullar; Cumhuriyet İlkokulu (4 Öğretmen-162 Öğrenci ), Gazi İlkokulu (5 öğretmen-232 öğrenci), Sakarya İlkokulu (4 öğretmen-166 öğrenci) ve Yeni okuldu (5 öğretmen-165 öğrenci). Siirt merkezde 250 öğrencisi bulunan 1 adet ortaokul vardı. Siirt’in kazalarında; Kurtalan’da 1 okul (3 öğretmen-65 öğrenci), Beşiri’de 1 okul (3 öğretmen-112 öğrenci), Baykan’da 1 okul (1 öğretmen-40 öğrenci), Eruh’ta 1 okul (3 öğretmen-133 öğrenci), Pervari’de 1 okul (2 öğretmen-91 öğrenci), Kozluk’ta 1 okul (1 öğretmen-62 öğrenci), Zokayit Köyü’nde 1 Okul (1 öğretmen-50 öğrenci), Sason’da 1 okul (1 öğretmen-30 öğrenci), Şirvan’da 1 okul (1 öğretmen- 49 öğrenci) ve Şırnak’ta 1 okul (3 öğretmen-102 öğrenci) vardı370. Bu okulların birçoğu son derece yetersiz şartlar altında eğitim hizmetini sürdürme mücadelesi veriyordu. Örneğin Siirt merkezde bulunan okullar içinde yeni yapılan Gazi İlkokulu dışında kalan eğitim kurumları“gelişi güzel, derme çatma” binalarda eğitim hizmeti vermeye çalışıyorlardı371. 1940’lı yıllarda Siirt’e eğitim alanında birçok yeni yatırımlar yapıldı. Şehrin birçok yöresinde yeni okullar açılması için büyük çaba gösterildi. Valinin öncülüğünde tam bir eğitim seferberliği gerçekleştirildi. Halkın okullara ilgi göstermesi ve çocukların eğitime devam etmesi için şehir genelinde çalışmalar yapıldı. Fakat bütün bu çaba ve gayretlerin tam anlamıyla amacına ulaşabildiğini söylemek mümkün değildi. Zira Siirt’te okuma-yazma öğrenmek sırf memur olmak için gerekli görülüyordu. Çocuklarının memur olmasına sıcak bakmayan onların okula gitmesine lüzum görmüyordu372. Bu nedenle Cumhuriyet döneminde açılan yeni okullar halktan yeteri kadar ilgi görmüyordu. Cumhuriyetin 20. yılında Siirt’teki ilkokul sayısı ancak 23’e ulaşabildi. 1944 yılında Siirt’in 500’e ulaşan köylerinde sadece 2 ilkokul vardı. Siirt’te sadece bir tane ortaokul vardı373. Öğrenci ve öğretmen sayıları da çok düşüktü. 1944-1945 yıllarında Siirt’in köylerine yaklaşık 10 okul açıldı. Fakat okullar öğrenci bulsa öğretmen bulamadı, öğretmen gelse öğrenci gelmedi. Nu nedenle açılan bu okulların gerçek manada kaç tanesinin aktif olarak hizmet verdiğini belirlemek oldukça zordu. Vali Naci Kıcıman, 1946 yılında ilköğretimin yaygınlaşması için on yıllık bir çalışma planı ve yol haritası hazırlattı. Plana göre il merkezi, ilçe ve köylerin mevcut durumlarının tespiti yapılarak okul binaları, öğretmen evleri inşa edilecek ve eksik görülen eğitim kadrosunun daha da zenginleştirilmesi için çaba gösterilecekti374. Siirt’in eğitim karnesinin düzeltilmesi için yerel yöneticiler büyük çaba içindeydi. 1946’da Siirt milletvekillerinin hazırladığı bir rapora göre; halkın önemli bir kısmı Türkçe bilmiyordu. İlkokula devam eden kız öğrenci sayısı da son derece azdı. Hükümet eğitimi yaygınlaştırmak için eğitim alanında yatırımlara devam etti. Siirt’te 1946 yılında temeli atılan Erkek Sanat Okulu 1949 yılında ilk mezun vermeye başladı375. Aynı yıl Akşam Kız Sanat Okulunun açılması için de girişimler başladı376. Siirt’te hızla okul inşa etme ve yeni okulları eğitim hizmetine alma çabası sürerken, halkın yeni okullara ilgisi ve desteğinin canlandırılması için gayretler sürüyordu. Vali Şevket Eker, okuma-yazma oranının yükseltilmesine ayrı bir önem verdi. Vali, halkın çocuklarını okullara göndermesi için çaba ve gayret gösterdi ve maddi durumu uygun olmayan ailelere maddi yardım sağlamak için de seferberlik ilan etti377. 1950’li yıllarda Siirt’in genelinde okul çağında 8-10 bin öğrenci bulunmasına rağmen mevcut okullar ihtiyacı karşılamaktan uzaktı378. Zira Siirt merkezde 23 ilkokul, 1 ortaokul, 1 erkek sanat okulu ile 1 kız akşam sanat okulu bulunuyordu. İlçelerin her birinde ilkokul vardı ama Siirt’in 500 köyüne 58 tane ilkokul hizmet veriyordu379. 1955’te Kurtalan’a bir ortaokul açıldı. Aynı yıl içinde Siirt’te halkın ihtiyacını karşılamak ve özellikle gençlerin kültürel gereksinimine cevap vermek için kütüphane kurulması için hazırlıklara başlandı380. İl ve ilçelerde sınırlı sayıda da olsa okulların bulunması önemliydi. Fakat 1958 yılında köylerin çoğunda okul yoktu. İnşa edilen okulların yapım ve bakım işleri düzenli olmadığından bu okullar kısa sürede yıkılıyordu. Eğitimin kalitesi son derece düşüktü. Mevcut okullarda görev yapan öğretmenler sayı ve nitelik yönünden son derece yetersizdi. Öğretmenlerin büyük bir kısmı ilkokul mezunu olup vekâleten görev yapıyorlardı. Okullarda birleştirilmiş sınıflarda eğitim verildiğinden bir öğretmen beş sınıfla tek başına ilgileniyordu. İlköğretim sorununu çözmek ve eğitimin kalitesini artırmak için yatılı bölge okullarının kurulmasına önem verildi. 1960 sonrasında Kozluk’ta 300 kişilik bir yatılı bölge okulu, 1967’de Eruh’ta 500 kişilik ikinci bir yatılı bölge okulu daha hizmete girdi. 5 derslikli ve 5 lojmanlı bu okulda sinema da vardı. Daha sonra Siirt merkezde ve Şirvan’da da birer yatılı bölge okulu açıldı. Bu okullarla eğitimin niteliğinin artırılması hedeflendi. Fakat bu okullar, Siirt’te eğitimin kalitesini arzu edilen seviyeye taşıyamadı. 1980 yılı itibariyle Siirt genelinde ilkokullarda okuyan her 44 öğrenciden yalnızca 1 tanesi yatılı bölge okulundaydı382. 1967 yılı istatistiklerine göre Siirt merkez ve ilçelerde bulunan 464 yerleşim bölgesinde toplam 260 tane okul bulunmaktaydı. Bu okullarda 598 öğretmen görev yaparken, bu öğretmenlerin sadece 261 tanesi asil öğretmenlerden oluşuyordu. Diğerleri ise asker, geçici ve vekil öğretmenlerden oluşuyordu383. Siirt’te mesleki eğitime dikkat çekmek ve daha çok kızın okula gitmesini sağlamak için 1966’da Siirt Kız İlköğretmen Okulu ve 1967’de Siirt Ziraat Meslek Okulu açıldı384. Cumhuriyet döneminde Siirt’teki eğitimin gelişimini daha iyi anlamak için bu dönemdeki okuma-yazma istatistiklerini incelemek gerekir. Harf inkılabından 1935 yılına kadar Siirt’te okuma-yazma oranı %5,2’ydi. 1960 yılında okuma-yazma oranı %15,9’a çıktı. Oran çok yavaş artmaktaydı. Bu oran 1970’te %26,9’a kadar yükseldi. 1980 yılında ise okuma yazma oranı %36,1 oldu. Bu istatistikler kadınlarda çok daha düşüktü385. Bu seviyeler Türkiye ortalamasına göre değerlendirildiğinde son derece karamsar ve üzüntü verici bir durumdaydı. Bütün gayretlere rağmen okullaşma oranı da çok düşük kaldı. 1980’da Siirt’in okullaşma oranı %57’di. Okullaşma oranının bu kadar düşük olmasının temelinde halkın okula fazla ilgi göstermemesi ve göçerlerin genellikle çocuklarını okula göndermemeleri de etkili oluyordu. Kız İlköğretmen Okulu on yıllık bir faaliyetten sonra 1976 yılında iki yıllık Eğitim Enstitüsüne dönüştürüldü. Bu okul 1982 yılında Dicle Üniversitesi’ne bağlanarak Siirt Eğitim Yüksekokulu adını aldı. Öğretmen yetiştiren okullardaki bütün bölümlerin zorunlu olarak dört yıllık eğitime geçmesi, 1992 yılında Siirt Eğitim Yüksekokulunun lisans eğitimi veren Siirt Eğitim Fakültesi’ne dönüşmesini sağladı. Ayrıca Dicle Üniversitesine bağlı Siirt Meslek Yüksekokulu açıldı. Siirtlilerin ısrarlı taleplerine yerel idarecilerin destekleri de eklenince hükümet 2007 yılında Siirt Üniversitesini kurdu. Siirt Eğitim Fakültesi ve Siirt Meslek Yüksekokulu Siirt Üniversitesine bağlı olarak hizmet vermeye devam etti. 2010 istatistiklerine göre Siirt genelinde 12 anaokulu, 1 özel ilköğretim okulu, 329 ilköğretim okulu 27 lise olmak üzere 379 okul ve Siirt Üniversitesi hizmet vermektedir. Şehirde okur-yazar oranı %86,3’dir. İlköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 32, orta öğretimde 30, meslek ve teknik orta öğretimde 36’dır386. Bugün (2015) Siirt genelinde 115 ilkokul 115 ve 255 ortaokul hizmet vermektedir. Geçmiş yıllara göre eğitimde önemli bir mesafenin alındığı açıktır. Fakat bazı kız çocuklarının okula gönderilmediği ve kırsal bölgelerdeki eğitim-öğretim olanaklarının nitelik ve nicelik bakımdan eksikliklerinin bulunduğu da bir gerçektir.

Seni Gidi Kopyacı :)))